"İnsan beyni, asla durmayan harika bir organdır; sabah uyanana kadar sürekli çalışır." – Robert Frost"

Yokluğun Balosunda

Çürümesinler diye, / bolca naftalin savururduk düşlerimizin ölülerine. / Söküklerinin yamaları görünmesin diye, / boya yapardık yırtık umutlarımızın dikişlerine. / Katıksız hapsedilmiştik göğe yakın bir yerde. / Yüreklerimiz yıldız içerdi. /

yazı resim

prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /

Çürümesinler diye, bolca naftalin savururduk düşlerimizin ölülerine.

Söküklerinin yamaları görünmesin diye, boya yapardık yırtık umutlarımızın dikişlerine.

Katıksız hapsedilmiştik göğe yakın bir yerde, yüreklerimiz yıldız içerdi.

Dımdızlak barınırken sefaletin doruğunda, tenimiz asalet giyinirdi yokluğun balosunda.

Zebildi yürek, kanımızı dökerdik yaban otlarının köklerine.

Kendimizle karıştırıp kendimizi içerdik anın emanet kadehinde.

İliğini sümerdik, diş geçirirdik kaderin pörsük memelerine.

Allahsız bırakılmıştık göğe yakın bir yerde. Aklımız isyan keserdi.

Şıppadanak sönerken mumlar tadamadığımız şans pastasında,sessizliğimize bir şarkı verilirdi yoklugun balosunda.

Vardiyasız nöbetçiydik karanlığa,döşek serip sofra kurardık toprağa.

Islardık katı lokmayı taş kurnaların suyunda, helvacının sesini katık ederdik duydukça.

Allahsız bırakılmıştık göğe yakın bir yerde. Nefsimiz tok gezerdi.

Langadanak dalarken alem aşure kazanlarına kepçe kepçe,darı kapmış bir güvercin gibi havalanırdık yokluğun balosunda.

Katıksız hapsedilmiştik göğe yakın bir yerde,yüreklerimiz yıldız içerdi.

Dindaşlar sunarken aç nefesimize sureleri, gözlerimiz ilahi söylerdi yokluğun balosunda.

KİTAP İZLERİ

Parasız Yatılı

Füruzan

Füruzan'ın "Parasız Yatılı"sı: Yarım Asırlık Bir Ağıt ve Direniş Bazı kitaplar vardır, yayımlandıkları anda klasik olurlar. Zamanın getirdiği edebi akımlardan, toplumsal çalkantılardan etkilenmeden, adeta kendi
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön