"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Yergi ve Övgünün Çarkı

yazı resimYZ

Eleştirmektir bizim işimiz.
Yine de eleştirilmeyi hiç sevmeyiz.
Kimseyi beğenmeyiz kolay kolay
Beğenirsek bile en çok kendimizi beğeniriz.

Yaptığımız eleştiriler ikiye ayrılır.
Olumsuz eleştirilerimiz iki dostu bile ayırır.
Yapıcı eleştirilerimiz ise yeni dostlar kazandırır.
Ne kadar da doğru bir cümle : Dilin kemiği yoktur.

Toplum olarak zevk verip, şevk alırız eleştirilerden.
Yüceltiriz ya da aşağılarız yaptıklarının hakkını vermeden.
Elimizin de yoktur ayarı, ya çok alkışlarız ya da hiç alkışlamayız.
Konuşmayı sever ama dinlemekten nefret duyarız.

Soruyorum neden böyleyiz! bu muydu her zaman ki halimiz?
Sınırsız övgü ve yergi ile mi yoğrulmuş bizim karakterimiz?
Ne olacak değerinin altına verdiklerimiz ?
Ya değerinden fazlasına aldıklarımız...

Cin olmadan şeytan çarpmak şu an ki anlayışımız.
Az emek çok para derdinde, şöhret peşindeyiz
Bu nedenle ki önümüze çıkanlara at gözlükleri ile bakıyoruz.
Heyecanlarımıza ve öfkelerimize yenik düşüyoruz.

Biliyorum bu gafletten uyanmayı hepimiz istiyoruz.
Ama kolay olmayacak dönen çarktan ayrılmak.
Rant sahipleri bunu hoş karşılamayacak.
Ama bir gün illa ki uyanacağız...

]

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön