"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

yazı resim

YATINCA

Yatınca

Elim bağlı kolum bağlı kaldım
Takvim yaprakları düşüyor
Oda sıcak benim yüreğim üşüyor
Burada sabah erken geceler bitmiyor
Burada bir beyaz önlüklüler birde pencere
Girdim güneş vardı pencere de
Baktım kar yağıyor bulutlu hava
İçimde yangın boğazımda öksürük
Kolumda serum gözlerim tavanda
Gözlerim arıyor sevenleri, sevilenleri
Kulaklarım kabarıyor gelen telefon sesleri
Arayanlar aramayanlar benim için
Arar, arasın dediklerim yok artık
Ben mi? Darılttım; Ben mi? Dağıttım
Gözlerim kimi özler seveni, sevileni, sevdiklerini
Bu oda başka getiriyor olur olmazı akla
Gel birde sen yüreğimdekileri yokla
Darıldıklarım, üzüldüklerim; Darılttıklarım, üzdüklerim
Bekleme, beklettiysen, bekle sen el uzattıysan
Gözümde yaş yok içim ağlar
Yüreğimi sevdiklerim dağlar
Sevmek mi? İçim kanıyor
Sevdiklerim mi? Yüreğim yakıyor

Cebirin Defteri; 12,Aralık,2010; Kütahya

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön