"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Uzak Durma Öyle

yazı resim

bir sancı başladı içime düştüğünden beri
alnımda dindi rüzgâr
bağrımda iz; yağmur dövmesi
korku: kuruturum korkusu
hazan dediğin ne ki
sadece gül benzinin solması
ölüm: ömrüm dediğin yaprakların
sevgimden yoksun dökülmesi

ben senin baharınım
başak bereketli yazın
son güzün
kışa meyilli hüznün

vakit umudu biçme vaktidir
acının hasadı mevsim ötesi

aldırma aynalara
sırrı kendine kalsın
mahkûm olsun yüzündeki çizgiler
anlamsız gülüp de yorma kendini
sussun artık
gönlü hicrana salan ezgiler

uzak durma öyle
haydi, ''beriye gel
daha beriye''
sokul içime
ben senin baharınım
başak bereketli yaz/ın
''ben senim
sen bensin işte''

düşüncesi bile acı
kalan ömrümün senden yoksun geçmesi
hangi tohum ister ki
düştüğü yerde kurumayı
canda can bulmak değil mi
toprak denilen dosta köklerin sarılması

(günbatımı düşleri...S.24)

Arap Kurt

http://www.antoloji.com/3-uzak-durma-oyle-siiri/

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön