"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

yazı resim

Kim demiş yalnızlık paylaşılmaz diye?
Kendimle paylaşıyorum,
Tek kişilik yalnızlığımı.
Toprak kokuyor gece.
Küçük cep radyomda çalan melankolik müziği
Bastırıyor çadırımın dış cephesine
Vuran yağmurun yankısı.
Dışarıdaki ayaza inat
Sıcak tutuyor çadırımı,
Denizci fenerimin loş ışığı.
Ve toprak kokuyor gece.

Tek kişilik bir yalnızlık ordusuyum
Islak gecede.
Ve tek şahidiyim nasırlaşmış yalnızlığımın.
Toprak kokuyor gece.
Dalgaların sesini duyuyorum
Uğruna millerce yol katettikleri
Sahile kavuşmanın coşkusu var seslerinde.
Oturup bir teknenin kenarına,
Rakımı yudumlamak geçiyor içimden.
Sevdiğim kadın elini uzatıyor.
Ama, çok uzaklarda kaldı,
Mümkün değil o kadar uzağa erişemem.
Fenerimin parafini bitmek üzere,
Sabahı selamlarken ilk aydınlanmalarla.
Ve topak kokuyor gece.

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön