"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Tanımsızlaştırılmış 'Aşk'

Aşkın sol yanımdaki yeri..

yazı resim

Aşk..
Tek hece, 3 harf lakin, 2 insan değil.
Çevre, öyle farklı algılar olmuş ki bu kelimeyi..
Çoğu aşk acısı çekiyor, kişiliği henüz aşkı tanımlayamadan. Halbuki şunu fark edemiyorlar;

Aşk, bir insana, var olana, var olmayana duyulan sevgiden bir kaç adım öte bir his.
İnançlara olan aşk.
Anneye, babaya ve aileye aşk.
Sevgiline aşk.
Çiçeğe, börtü böceğe aşk.
Vs. vs.
Çevre yalnızca 3. maddeyi seçiyor. Ölüyor bitiyor ve onun acısını çekiyor.
Halbuki farkında değil, inancı olmayan aslında inanca olan aşkının acısını çekiyor.
Annesini ağlarken görüp, ona duyduğu aşktan sol yanı alev alev olan evlatlar var belki.
Yahut anne aşkını tadamayan lakin acısını çeken..
Baba aşkının acısını çekenler var mesela. Hayatında ilk tanıdığı, sevdiği, güvendiği ve ilk aşk duygusunu hissettiği erkek tarafından ihanete uğramış evlatlar vardır belki de kim bilir..

Aşk çok çeşitlidir kısacası.
Her türlüsünü yaşamak güzeldir, acısını çekmedikçe elbet.
Çevre, ezberletilmiş olan aşk tanımından kurtulmalı kısacası.
Çünkü aşk, tanımlandıkça güzeldir.
Hak etmeyeni, hayatımıza dahil etmedikçe elbet.

-MerveYalçın

KİTAP İZLERİ

Pia Mater

Serkan Karaismailoğlu

Zihnin Labirentlerinde Bir Gerilim: "Pia Mater" Bilim ve edebiyatı bir araya getirme çabası, çoğu zaman bir tarafın diğerinin gölgesinde kalmasıyla sonuçlanan riskli bir girişimdir. Bir
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön