"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Sözcüklerim

sözcüklerim benim, öğrenilmiş çaresizliklerim... oysa ve meğer, neyse'ye karşı...

yazı resim

sözcüklerim benim,
öğrenilmiş çaresizliklerim...

Meğer , sözcüklerin en korkuncu,
içinde ihanetler dolaşan kocaman zalim bir ülkeymiş...
Oysa , en masumuyken, en çok yanlış anlaşılmışı...
küçücük tertemiz bir yürek gibi, gösteremediğin ve göremediğin...
ve bir de, neyse var...
yer yüzündeki bütün çekip gitmelerin ve yıkımların habercisi...
başkasını görmemek için,
insan kendi gözünü bağlar mi?
Kendi kulağını tıkar mi?
elini kolunu keser mi?
Neyse deyip geçer mi?

Meğer ve Oysa , acıtır belki...
ama sonunda neyse'lerin kapattığı idrakini açar...

nasıl iğrenirim, neyse 'lerden,
bir de onu sevebilsem...

Sen, benim Oysa 'm ol,
ben seni gene severim...

olabiliyorsan, Meğer 'im ol..
istediğin an, giderim...

Ne olur,
sen benim neyse 'm olma...

onu bana bırak,
bırak ki,
ben neysem, o olabileyim...

Ne olur,
sen benim neyse 'm olma...

uzay

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön