"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Sonbaharımın Son Gülü

İsrafil'im oldu, öttürdü Sur'u, / Kıyamet kopardı, kaç günden beri. / Öyle bir inat ki, dönmüyor geri, / Sanki yemin etti, bozmuyor artık. /

yazı resim

Yarimin buğulu, kahve gözleri,
Seven bakışlarla, süzmüyor artık.
Benmişim sevdayı, yıkan serseri,
Aklıma bir muska, yazmıyor artık.

Sevgi bardağıydım, hasretle doldum.
Sesinden sözünden, uzakta kaldım.
Hüzüne dolaştım, kördüğüm oldum,
Tatlı dilleriyle, çözmüyor artık.

Ayrılık gününün, arefesinde,
Umut kuşu öldü, aşk kafesinde.
Mecnun'a bir mezar, son nefesinde,
Kirpik uçlarıyla, kazmıyor artık.

İsrafil'im oldu, öttürdü Sur'u,
Kıyamet kopardı, kaç günden beri.
Öyle bir inat ki, dönmüyor geri,
Sanki yemin etti, bozmuyor artık.

Yüreğim o gülün, divanesiydi.
Çilekeş ömrümün, nur tanesiydi,
Saçları çiçekli, çingenesiydi,
Sevda tefi çalıp, gezmiyor artık.

Bu gerçek mi, yoksa, rüya hali mi?
Bana layık gördü, bunca zulümü.
Sonbaharda açan, yaban gülümü,
Gönül pencereme, dizmiyor artık.

Mehmet Nacar

KİTAP İZLERİ

İNCİR KUŞLARI

Sinan Akyüz

Zambaklar Ülkesinde Açan Kan Gülleri: "İncir Kuşları" Sinan Akyüz’ün gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığı "İncir Kuşları", okuru 1990'ların başında Avrupa'nın kalbinde patlak
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön