"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

yazı resim

Yok öyle değildi; suskunluktu en iyisi...
Konuştuklarım anlatmıyordu, anlatamıyordu beni.
Uzaktım; en çokta kendimden...
Biliyordum bunu da ve bunu da anlatamıyordum.
Bir yerlerde duruyor ya da bir yerlere takılıyordu;
Ağlamaklı zamanların siteminde kayboluyorduk,
Bir sonraki fırtına sonrasına...
Başka bir “fırtına öncesi sessizlik” başlıyordu hep,
Fırtınalarda savruluyor muyduk yoksa?
Savrulmak...
Bir kum tanesi hafifliğinde miydik?
Dağlardan kopan bir kaya parçasının kadir kıymeti var mıydı?
Son cümlelerde tüketilen son soluklar ne diyordu?
Ne diyordu son soluk?
“Mezarıma borçludur, yazın!”

KİTAP İZLERİ

Kör Pencerede Uyuyan

B. Nihan Eren

Gündelik Hayatın Kör Penceresinden Sızan Endişe B. Nihan Eren, yedi yıllık bir aranın ardından yayımladığı "Kör Pencerede Uyuyan" ile çağdaş Türk öykücülüğündeki yerini sağlamlaştırıyor. Yapı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön