"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Ses

Tüm gidenlerin anısına....

yazı resim

Şafak bağlarken dağların duvağını
Çalındı kapımız hoyratça.
Gecenin karanlığını hançerleyen,
Düşlerimizi parçalayan bir ses ile.

Bizimle geleceksin denildi !
Gidiş, o gidiş !

Ne yarım kalan düşlerimiz,
Ne de geride bıraktığımız
Masum, parıltılı gözleri
Görebilmemize izin verildi.

Ne götürüldüğümüz yer belli,
Umutla sıktığımız
Yumruklarımız yok şimdi.
Bir SES bıraktık giderken, kapımızın önüne;
Farkına bile varamadılar, göremediler.
Yok edilmiş, vurulmuş, yakılmışız
Umursamıyoruz artık.

Sesimiz yankılanır şimdi
Karanlıklar karşı bir meşale.
Ve yankılandıkça;
Korku salar karanlıklara
Umut olur, yumruk olur havada.
Çınladıkça kulaklarda,
Isıttıkça taze yürekleri,
Endişeye salar;
Hoyratça kapımızı çalanları,
Arabamıza bomba koyanları,
Kurşun sıkıp, diri diri yakanları.
Böyle bir SES işte
Susturun susturabilirseniz...

İsrafil Yıldızkan (Şubat 1993 Berlin)

KİTAP İZLERİ

Olduğu Kadar Güzeldik

Mahir Ünsal Eriş

Kusurlu Güzelliğin Dokunaklı Şarkısı Mahir Ünsal Eriş, "Olduğu Kadar Güzeldik" adlı öykü kitabıyla, sıradan insanların hayatlarındaki çatlaklardan sızan o hem buruk hem de aydınlık ışığı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön