"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Sadece Bir Kez...

şu an ağlıyorum, dolabımı dağıtıyorum, makyaj yapıyorum, hala bardak kırıyorum ...yani hala...

yazı resim

Yüreğin pır pır etmiyor değil mi benim için?... Bir kez olsun dokunmayı, koklamayı, sarılmayı istemedin değil mi bana?...

Hep sana sarılmak istedim biliyor musun?... Kokunu içime çekmek, gözlerindeki gülümsemene karşılık vermek, saçlarını okşamak, elini öpmek ve doya doya kucaklaşmak istedim seninle...

Her sabaha uyanmak benim için bir umuttu... Sana yaklaşma, sana yakın olabilme umudu...

Şu an ağlıyorum, dolabımı dağıtıyorum, makyaj yapıyorum, hala bardak kırıyorum, sabahları hala gürültü yapıyorum, yani hala yaramazlıklar kıyısında dolaşıyorum...

Ama sen artık beni göremiyorsun, bana kızamıyorsun, bana bakamıyorsun...Çünkü çokkk uzaklardasın artık... Ne acı?... Değil mi?...

Senden sadece ne istedim biliyor musun?... Bana “seni seviyorum yavrum”... demeni...

Sadece bir kez... Sadece...

]

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön