ben sana,
bir takvim yaprağında;
elinde renkli kalemler,
gözünde gözlük,
yüreğinde kokusu kırların...
taşırken raslamıştım.
ben sana,
hazan aylarında;
kucağımda okunmamış bir kitap,
yazılmamış defter,
gözümde yaşları acıların...
bakarken raslamıştım.
ben sana,
sevda sokağında;
ayağında telaş,
yüzünde gençlik,
gülüşünde daveti yangınların...
kaçarken raslamıştım.
ben sana,
yankı kayalığında;
dilim tutulmuş,
kulağım sağır,
hüznümde yalnızlığı kalabalıkların...
ararken raslamıştım
ya sen bana sevgilim!..
nerede?
nasıl rasladın