"Bugün hava güzel, ama yarın ne olacağı meçhul. Tıpkı bir kitabın son sayfası gibi..." - Umberto Eco"

Postacı

Yaklaşıyordu. ‘Dilerim evdedir. Üç mektup!! Olacak şey değil.’ Son birkaç yılın en mutlu gününü yaşıyordu. Az sonra onu görebilecekti. Düşledikçe adımları sıklaşıyor , onun sevineceğini de düşünmek ...

yazı resim

SEÇKİN GÜNDÜZ
POSTACI

Onu en son perşembe günü görmüştü. Geçen ayı düşündü: ‘Sanırım salıydı. Bir öncekiyse bayramdan sonraki ilk cuma... Kıştan bu yana ?..’ Topluyor topluyor ; toplamı dokuzu bulmuyordu! ‘Olsun !’ Konuşmaksızın geçiveren anlarla yetinmesini öğrenmişti.
‘Kimi kimsesi yok gibi ,’ diye düşünürdü ara sıra , sonra yargısı değişirdi. İletişim aygıtlarından kuşkulanır, ayrıca gelişmelerinden duyduğu kaygıyı arkadaşlarından gizleyemezdi. Yoksa yine görev yerinin değiştirilmesini mi istese?
Düşlerinin birinde ona mektup yazmış ; bir başka geceyse içi boş zarfı posta kutusuna bırakmıştı. Tedirginleştireceğini bilse yazmazdı. Onu öyle ürkmüş görünce sıçrayarak uyanmıştı.
Yaklaşıyordu. ‘Dilerim evdedir. Üç mektup!! Olacak şey değil.’ Son birkaç yılın en mutlu gününü yaşıyordu. Az sonra onu görebilecekti. Düşledikçe adımları sıklaşıyor , onun sevineceğini de düşünmek coşkusuna tat katıyordu. Duraksadı, ‘Yoksa kıskanmalı mıyım ?! Belki de içeriği kara mektuplardır, kim bilir ; ona göre, bana göre, ikimize göre; kara , kapkara.’
Şu an bildiği tek şey vardı. ‘Onu göreceğim, bu kesin.’ Peki ya evde yoksa ? Birden gözleri parladı. Mektupların ikisini çantasına attı. Duruma göre birer, ikişer gün arayla verecekti. ‘Müdürün kulağına giderse! Nedenini anlayıp karıma anlatırlarsa! Herkesten önemlisi ya o! anlarsa. Mektuplar yaşamsal önemdeyse ?!.’
Zile uzandığında parmağı titriyordu

KİTAP İZLERİ

İnsan Olmak

Engin Geçtan

Türkiye'nin Ruhuna Tutulan Ayna: Engin Geçtan’ın Eskimeyen Klasiği Üzerine Her ülkenin edebiyatında, nesiller boyu elden ele dolaşan, altı çizilen cümleleriyle adeta kolektif bir yol arkadaşına
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön