"Gelecek, eskiden ne güzeldi, şimdi ise sadece bir sonraki teslim tarihi." – Woody Allen"

Nasıl da

Birisi ölür. Öldüğüne inanmayız o birisinin.Sonra kendini unutturur da şiirleri okuyamaz.O ölmüştür.

yazı resim

Nasıl seslerdi onlar,ölüm senden ürkerken hani?
Ve mum nasıl da yarılanmıştı,
Ve fitilin dumanı
Bir ruhlar şenliğinin tütsüsü değil miydi?
Kapı açılırken ve gelirken bir ürkek gebeleri yanında
Kapı nasıl da gıcırdamıştı
geceyi uyandırırcasına.
Kitaplar nasıl kokuyordu sen ölürken
_Ki ölüm ürkmüştü, dudakların mosmordu.
Nasıl tozludu rafları hatıraların sen silerken.
Ve fotoğraflar nasıl albümlerine aşıktı!
Oracıktan kovarken sen ruhunu.
Kilitler nasıl da anahtarlarını yutmuştu hani!
Ve gökyüzü nasıl inliyordu gözlerini içine çekerken.Haber verseydin yazılarım ısıtırdı seni.
Yani tabutuna çakardık her bir ifadeyi.

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön