"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Leb Demeden Lebleb'i Yemek

...

yazı resim

gözyaşları denerim
tebessümlerin gelir aklıma
uykular denerim
başucumda uyanışların gelir
içkiler denerim
dudaklarından yediğim mezeler gelir aklıma

kırmızıdır
güle benzer
acayip kırmızıdır
kana benzer
kana kana kokladığım dudakların
gelir aklıma

uzun oturmayı seven yüreğim
aklını fikrini bulunduğun mekanlarda
gezdirir durur
içimden çıkaramadığım
gözlerinden çıkardığın o tatlı bakıştır

neden yaşlıdır dersin kirpiklerim
neden yaslıdır sol yanım
nedendir
biliyor musun
bir gün yaşlanacak kadar yaslanacak
bir yüreğe açlığındandır

durur mu bu kalp seni severken
durur mu bu kalpte bu sevda
bu sevdada sen
bak kırmızı yandı yine dudağında ışıklar
durur musun

bu vakit bu trafikte
durmazsın biliyorum
kırmızıda durmak kadar
yeşillerde geçmek de var diyorsun
aşağıda kurulan pazarda satmıyorlar baharı
yazı kışı hiç sorma
her şeyin ilki sonu var baharın bile

ama kırmızı öyle mi
dur dedi mi duracaksın
emir böyle..!

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön