"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Küstürmemeli . .

Bu metin düzyazı olup şiirsel öğelerin daha geri planda kalmasına rağmen gün içerisinde yaşadığımız bir kesit anı sunmaktadır .Daha derin okunmaya bağlı ufak dersler de çıkarılabilir.

yazı resim

KÜSTÜRMEMELİ Biten günün ardından bana eşlik eden güneşi uğurluyorum.Sabah, ilk ışıklarıyla bir çocuk kadar masumdu .Oysa şimdi yerini yıldızlara bırakmak istememenin hırçınlığı var.Sonbaharın isteği üzerine gecelerden daha az kalmanın burukluğunu taşıyor.Ben ayışığına merhaba derken güneş sitemli bakışlarla ardına bile bakmadan gidiyor. Meydan ay ışığı ve yıldızların rekabetine kalmıştı.Farklı ışıklara sahip olmanın cilvesiyle geceme boncuk takmışlardı adeta.Uzun uzun gökyüzünü seyrettim .Kendime orada yıldızlarla birlikte bir hayat kurdum.Gidersem hiç dönmeyeceğim;gitmezsem de tamamen düşten ibaret olan bir hayattı. Kendimle bunun savaşını verirken bir anda her tarafı dünkü sitemli bakışların parlaklığı sarmıştı.Güneş geçen sabahki gibi samimi ve sıcaktı. Ne getireceği belli olmayan yeni bir gün daha.Gecelerdeki hayellerimin gerçekleriyle buluşmanın fırsatları çıkıyor bir bir önüme.Ve dakikalar ilerliyor... Yine keskin ve ciddi bir rengin belirtisi SİYAHLIK . Uzunca gidilen yolun ardından girilen o çıkmaz sokak bütün gerçekleri gecelere uçuruyor .seyrine dalmakla yetiniyorum . Ondan sonra anladım ki ; Ne giden parlaklığı küstürmeli ne de gelen siyahın boncuklarını ..

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön