koparıp ibrişim ipleri,
sana geliyorum her seferinde...
bütün köşe başlarını ben tuttum sevdiğim!
yolları ikiliyorum böylece...
tünelleri yıkıyorum ardından,
makasları kaldırıyorum trenlerde..
denizdeki gemileri uçuruyorum....
biliyorum,
sen bekliyorsun beni iskelede;
elinde karanfiller,
teninde hasret,
yüzünde merak...
bir güle mi benziyorum acep
gördüğün düşlerinde?
Yoksa,
çakır dikenine miyim, mor çiçekli
kanatılan yüreğinde...
koparıp ibrişim ipleri
sana geliyorum her seferinde...
göklere kilitleniyor bakışlarım,
durup dururken ağlıyorum...
anlasana sevdiğim!
benden çalmıştı bulutlar yağmurlarını,
oralara yağıyorum...
çık artık duldalarından dışarıya
ıslan benimle, bekliyorum...
kuşlara takılıyorum, içim pır pır kanat!...
göç zamanı değilse değil,
geç kaldığımı biliyorum...
ne var ki,
ben sende mevsimimi yaşıyorum;
laleler açmış bahçemde, bak!
çiğdemlerle dolu kırlarım...
üstünde koş, ayakların çıplak,
gülmek istiyorum....
koparıp ibrişim ipleri
sana geliyorum her seferinde...
olmadık rüzgarlara kapılıyorum;
dur! diyorum, konuş benimle!
bir kere, ama bir kere
yarin dilinden türküler söyle!
kokusunu sür tenime!
saçlarımı elle!
istersen tutuşan yüreğimin yangınını üfle!
geçip gitme, diyorum, dinletemiyorum...
biliyorum,
sen eseceksin günün birinde;
teninde serinlik, yüzünde ılık yağmurlar
akacaksın yanaklarımdan
beni öptüğünde...
koparıp ibrişim ipleri
sana geliyorum her seferinde...
olacak şey değil belki
uçakları düşürüyorum tek kurşun!
ölüyorum aslında sevdiğim, bilmez miyim?
seni özlediğimde....