"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

yazı resim

KAZIM

Yıl ikibinüç,
Sıraselviler caddesinde servi gibi bir oğlan,
Saçları uzun, sakalları da öyle,
Sesi sevdalı yüreği de öyle.

Beyoğlunun arka sokağında bir akşamüstü,
Sesi biraz hüzünlü,
Yok yok epey hüzünlü.

İstiklal'de bir yatsı vakti,
Yanında nişanlısı;
İncecik bir kız,
Metropol müziğin az aşağısı,
Kazım yine aynı kazım;
Sesi biraz hüzünlü,
Yok yok epey hüzünlü;
'Karadeniz gibi hırçın olmalı insan' diyor,
'Dalgalar sürekli dövecek seni,
pislik insanlar kirletecek sahili,
İnadına mavi kalacaksın, inadına masmavi,
Umutmavisi.'
Kazım biraz devrimci,
Yok yok tam devrimci.

Kazım biraz terlemiş,
Yok yok resmen su olmuş adam.
Kazım biraz yorulmuş,
Bak bunu kabul etmem işte;
Şu kazım değil mi?
Elinde nişalısı dilinde megrel bir ezgi,
Nasılda koşuyor...

Kazım biraz dertli,
Biraz mı?

Sait Ercan

] ] ]

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön