"Yazmak, Tanrı'nın sana fısıldadıklarını, şeytanın da okuyacağını bilerek kâğıda dökmektir." - Kurt Vonnegut"

Kardelen

Bu şiir, umut ve umutsuzluk arasında salınan bir ruhun içsel yolculuğunu anlatıyor. Yalnızlık, geçmişin acıları ve belirsiz yarınlar arasında sıkışan anlatıcı, kardelenler gibi zorlu koşullarda bile hayata tutunma çabasındadır. Gecenin karanlığında bile umut ışığı arayan, zamanın akışına direnen ve dokunuşlarla çiçek açmayı bekleyen kalbin samimi itirafları bu dizelerde can buluyor.

yazı resim

O bir kardelendi
Nevbaharı müjdeleyen...

Umudu köhne yarınlarıma kapaklamadan önce
Bi taşım kaynatıp içiyorum...

Ne mümkün yine bi kavga etmeden
Gecemin kuşlarıyla kış kış demesem de vazgeçmek mi
Gecem yarasalananıyor
Belki de onları daha çok seviyorum,
Kovsam da gitmiyor

-Bana beni anlatana ihtiyacım var-

Önümde
Ağzıma sakız ettiğim yalnızlığım
Kimin yalnızlığıysa sahipleniyorum
Ama bir de
Dolanmasa takma dişlerime düşler
Hoş gör sen
Geveliyorum.

Pelesengi kalbimin
Gecelere kepenği kapatır.
Bizim sokakta da umut satılmıyor.

-Giden yanmayı ararken,
Kalanlar sönmeyi bekler -

Zaman denen kavram
Bu acıyı bitirmeyen olsun ki
Dokun yaprağıma çiçekler açsın

Süzülen geceye inat uzak bı
Zerre ihtimalle
Kışın geçmişinden yaza kalan
Kar dallarıma külbastı yaptığım
Subliminal Sefahatlarımda
Gezegenlerinden bahçeme düşen yasemen de ona muhtaç degil mi?

Kokusuna
Hayran benliğim
Teğet geçerken
Cemi cümle kendi üryanlığından geçmiş ayıbını bizim dükkanda arar durur
Ay'a dolunay hallerinden
Sırıtmakta nesi?
Çeşmi siyahtan hüzünle akan
Morcivent çeşmelerden
İçiniz zira ayılamazsınız,

Sarıyor aklımın aynasını
Güya bana pencere olup
Sır olmaya çalışmakla
Kârı olamacayak
Ama anlamıyorlar...

Farkında olmadan kızıyorum.

Kahrı endamıyla sarılıyor bir yalan boynuma uzun mu uzun
Cem-ale-me Süreya yakın
Boynum ki
Bu en uzun boynum benim
Her bir yalana, aşikar
Uzat diyorum gözlerin puslu ama ağlama...
Ellerin diyorum, bir martı telaşlı ve ürkek..
Ellerin gecemin siyahını yırtan
Bir beyaz yelken
Ucube bir çarşafım aklına engel
Yoksa hayallerin senfonisi mi
İşittigim.

Benden öte var olan varlığınla
Kökleri kazınmış ama koparılmış
Bir güven gibi her yerimi sarıyor musun?

Zehirli sarmaşık güllerinle
Tacı amber kokarak hallediyorsun
Benliğimi karanlık mabedin en derinine kölediye koyma beni

Yokuş yukarı çekiyorsun
Kokunla
Peşinde bir bir damıtılmış anason kokusu,
Kadehleri parçalayan
Ve tüm çıplaklığıyla zirveye
Körükleyen,
Vazgeçmişliğim...

Köylerimi gören gözüm
Klavuza adanmışlık gibi
Yollarını saklıyor sen gibi
Bilmişliğim dilleri unutulmuş bir oda
Dip kuyu
Çek beni çek beni
İtele ve yahut ötele

Kalbime layık kurşunları
Siliyorum dimağımda
Sen silgime hasta oluyorsun...
Ve ben
Ben sana söyleyemediklerime

Öldüremediğim hiçliğim
İnsan canına kıyabilse...
Koca söğüt o gökten neden Vazgeçti de eğdi dallarını
Kendi köklerine
En dibinde afeti azamsın
Koy beni yine el yerine.

Cehennem dediğin cennetime
Bir harmoninin sonunda varıyorum
Ölen sensin
Ölen benim
Ölen biziz
Güneş davetiyle batmadık mı?

-O güneşki peşinden gittiğimiz sonumuz yine gece...
Ona yetişemedik!-

Parti zamanı...
Sağlığına dostum...

Karıncalar bir değirmene su taşıyor
Hayale doğru değil, Gerçeğe...
Biz ki oturup kalmışız,
Asumandan
Ne haber var diye

Trans cümleler bana ait bi serbest Bu heceleyemen dizeler
Usulca can alır...

Söylenmesi gereken sözlerin dibinde,
Ağaçlarımı kesiyorum hayata
Ve onlar
Çelik olacak...
Gürleşir elbet bu dinğinlik
Ya da susar bu delilik...
Çığlıklar eşliğinde.

Farkında olduğum değil kabullenemediğim
Yalanlar gerçeğimden uzak
Yarım kalıyor hep bi eksiklerim.
Eksikliğimi tamamlayan yok,

Üstüne döktüğüm gazellerim
Çimenlere dur diyemiyor yine
Ama başka kim kimi besliyor ki
Kaşla göz arasında...

Ölülerim dirilmeye,
Dirilerim ölmeye uyanıyor...
Bildiğim tekerrür eder zaman.

-Baharın kefeni yırttığı an,
Bahar da girer kefene o an-

Şimdi içimde bir karanlık gece
Sabahlar istediğim gibi yine olmuyor
Seni görüyorum.
Uzaklardan altına sarmalamışsın yalnızlığın uğultusunu
Geceler körmü olur sandın
Elinde bir fener ışıldıyor...
Gökyüzünun uğultususun
Bu yıldızlar yine üstümüzde parıldıyor.

Söz bu dünyana bir daha gelirsem sadece bana aşık olacam
Karlarını yenerken.

Tcpassenger_ierdogan

Yorumlar

Başa Dön