"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Kapalıçarşı

yazı resim

Beyazıt Kapısı'ndan
Kovulur,
Ne varsa hüzünden yana.
Arayıp
Bulamaz insan
Kendini burada.
Güvercin kanatlarında
Saklanır,
Umutlar.
Bedestan'da yudumlanır
Yorgun-meyhoş çaylar.
Yelpaze gibi rüzgarlardır,
Tarih'ten eser.
Neler anlatır da
Bilemeyiz,
Direklerarasında
Fokurdatılan nargileler.

Sultanhamam Kapısı'na
Vardığımda,
Zaman çekip gider.
Hep karşımda durur,
Annemin; küçükken aldığı
Sünnet elbiselerim.
Bomboş kalır
Sultanhamam Çarşısı,
Tepede-tırnağa titrerim.

Sahaflar Çarşısı'nda,
Unutulur yaşam.
Etkilemez bizi
Dertler Senfonisi.
Emrimizde durur
Sabah-akşamlar.
Derken,
Binbirçeşit
Rüyalar başlar.

Yüreğimdeki
Dinmeyen tatlı sızı.
İnsanların
Karınca yuvası.
Sularını içtik sebillerinden
Damak tadı.
Yaşantmıza sığmayan
Değerler yargısı.
Heyyy... Kapalıçarşı.....

(15 Kasım 2006 tarihinde,
Kapalıçarsı'nın bir köşesinde yazdığım ve
hiç rütuşlamadığım, şiir hayatımın ender şiirlerinden birisi..)

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön