"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Kadın İcadı : Bekletme Müessesesi

Esas olan neyi veya kimi beklediğinizdir . Beklemeyi beklenir kılan , beklenenin , o boş , bazen de soğukta geçen zamanın çok üzerinde bir kıymeti olmasıdır .

yazı resim

Beklemek ..

Genellikle erkeklerin yaşadığı , ama biz erkeklerin hayatının anlamı olan kadınların icad etttiği bir kavram .
Hiçbir insan duymadım ki beklemeyi sevsin . Beklemeyi sevenler ve sevmeyenler şeklinde değilde , sadece beklemeye sabredebilenler ve edemeyenler diye ayrılır bekleyen insanlar . Asıl önemli olan , ne kadar veya niye beklediğiniz değildir aslında . Esas olan , neyi veya kimi beklediğinizdir . Beklemeyi beklenir kılan , beklenenin , o boş , bazen de soğukta geçen beklemenin çok üzerinde bir kıymeti olmasıdır .
Aynı zamanda , beklenenin bekleme zamanı gelince , aynı olgunluğu gösterip gösteremeyeceğidir , O nu beklenir kılan .

Sevgiliyi beklemek ise tamamen nev-i şahsına münhasır bir durumdur . Aynı amaç uğruna , aynı tepki ve emekleri ortaya koyabilmektir . Beklettiğin kadar bekleyebiliyor musun ? İşte tüm hassasiyet bu noktada kilitlenip , çözülmektedir .
Ben , şu an bu yazıyı sevgilimi arabamda beklerken yazıyorum . Yani bu yazı , tam bir duygu anlatımı :) .
Yaklaşık 1 saat 45 dakika bekleyeceğim . Bu beklemenin 15 20 dakikası sevgilimin hazırlanması , kalanı ise , bugün başladığımız ve geldiğinde devam edeceğimiz tartışma yüzünden .

Bu tartışmanın unsurlarını objektif olarak bir kenara bırakıp , içimde şu an bekleyen
sinir katsayılarımı da sıfırlayıp yazmam gerekirse , Onu bekliyor olmayı seviyorum bile .
O yüzden , arabada bu yalnız geçen zamanın artması ve uzaması , otobüse bindirip yolcu edeceğim aşkım ile geçireceğim zamanın azalmasından başka bir anlam taşımıyor şu an .
Acaba O , bu konuda ne düşünüyor ?
Oh olsun , o kadar üzdün beni , bekle şimdi arabada. Sanki bütün gün tek üzülen kendisiymiş gibi :) . Ama ne denebilir ki , O bir kadın ve beklemeyi kadınlar icad etmiş . Dolayısıyla , nasıl bekletilir ? Bekletme nasıl işkenceye dönüştürülür gibi soruların 10 numara iyi cevapları , onların o güzel kafalarının içerilerinde bir yerlerde saklı .
Beyin cerrahı olmalıydım :) Belki de bulabilirdim .

Hala bekliyorum O nun aşık olduğum gül yüzünü görebilmek için , sanırım daha da bekleyeceğim . Ama O , kapıdan asık bi suratla çıkacak , aynı suratla arabaya gelecek .
Bu , yüzü asık ifadenin tamamının gerçek olması kalbimin gerçek bir değirmende ezilmesi gibi bir şey olurdu herhalde . Ancak biliyorum ki , o ifade tartışmadaki maskesi olacak Onun . Çoğu zaman kırılgan olmalarına rağmen , yıkılmaz armada gibi gözükme ihtiyacı . .
Ancak maalesef ki ne onlarla , ne onlarsız . Hayatın anlaşılmaz paradokslarından biri , hem de en esaslısı . Bence kesinlikle Aristo , Sofokles gibi düşünürlerin kadınlar üzerine hayretler uyandıracak kadar çok felsefi fikir ve düşünceleri vardı .
Birçoğunu her şeyden vazgeçme fikirlerine yönelten , kesinlikle kadınlardır sanırım . Ama aynı zamanda şuna da eminim ki , hiçbiri rahip hayatı yaşamıyordu :) .
Hatta felsefik yanlarını çoğu zaman çapkınlık için kullanmış oldukları kesin .

Ben bir felsefe adamı olmadığım için , sadece ve sadece bekliyorum . Sadece sevgilimi bekliyorum , başka bi açıklaması yok . Haklı da olsalar , haksız da , şunu biliyorum ki , bekleyen hep biz erkekler olacağız .
En başta da söylediğim gibi , benim için şu an önemli olan sevgilimi bekliyor olmam . Hiç olmazsa toplantıya geciken bi müşterimi beklemiyorum veya daha önce olmuş bir kazayı seyredenlerin sebep olduğu bi trafikte sıkışıp beklemiyorum . Ben , aşkımı bekliyorum , varsın birazı da kapristen olsun bekleyişim .

Çünkü , hayatının hiçbir anlamı olmayan milyonlarca insan var , çok şükür ki benimkinin bir anlamı var ve ben şu an O nu bekliyorum .

Her birinizin bekleyişlerinin bu derece anlamlı olması temennisiyle . .

Sevgiler ,

Avşın , 27 / 05 / 2005 ]

KİTAP İZLERİ

Tarihi Hoşça Kal Lokantası

Şermin Yaşar

Şermin Yaşar’dan Kaybetmenin ve Kalanların Anatomisi Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Şermin Yaşar’ın kaleminden dökülen, "kaybetmek bizim işimizdir" diyenlerin sessiz ve derinden işleyen öykülerini bir araya
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön