Öyle bir cenderenin,
Kıskacındayım.
Lat,Uzza, Menat’a mahrem.
Bulunduğum mahal,
Ne Frengistan ne Meçhulistan;
Lâkin,
Giydirmişler bir fistan.
Ne kolu var ne eteği,
Tan etmekte,
Dost ile düşman...
Kıs kıs gülmekte Şeytan
Kahroluyorum,
Sanıyorum kahıristan.
İstanla fistanı topladım, çıkardım.
İçinden çıkamadım.
Ne müslümanı müslüman.
Ne kafiri kafir.
Büyüyor o yüzden,
Gözümde Ebu Leheb,
Ebu Cehil !
Sonunda bir ad buldum:
İstanlı Fistan,
Sahtekâristan...
Ankara, 28.05.2008 İ.K
