İnsanı bir çok şey öldürebilir.Açlık,susuzluk,hastalık..vs.Beni ise düşünce öldürüyor.Tam bir düşünce suçlusuyum.Suçum siyasi değil.Tamamen ruhsal.Sanki bir şeytan üçgeni içindeyim,işin kötü tarafı bu üçgeni oluşturan açılar,beni bu hale getiriyor.Kalbim;bedenime sığmıyor.Ruhum;içinde hapsolmuş gibi huzursuz.Aklım;kendini beğenmiyor.Bedenim;hepsine eziyet gibi geliyor.Ruh ve beden ilişkisi;diye bir şey varsa,benimki ruh ve beden aykırılığı.Bu kadar zıt denklemleri olan biri nasıl yaşar?.?Yada nasıl yaşayamaz.?İşte ben buyum.İçimde sonsuz bir karanlık_boşluk var.Hiçbir şeyle doldurulamayan.Bu üçgen'i kare'ye,dikdörtgen'e çevirebilirim.Ama asla!hepsini bir dairenin içine alamayacağım.Sonuç;daha korkutucu olabilir.Bir çok insanın başına gelen onca kötü şeyin sebebi içimizle _dışımızın zıt oluşundandır belki.Kimbilir onlarda benim gibidir de farkında değillerdir.(yalnızlığıma sebep;belki de budur)
 
				KİTAP İZLERİ
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa
											Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
										
										İncelemeyi Oku
									 
				 
			 
	 
							 
									 
							 
							 
							