"Yaratıcılık, beynimi çamaşır makinesine atıp, programı 'düşünmeye son' olarak ayarlamak gibi bir şey." - Kurt Vonnegut"

iki suskun yürek

Son sözlerini söylemek üzereyken , / İkisi de sustu,vazgeçtiler. / Bir birlerine bildirmeden , / Usulca koydular yürek ceplerine son sözlerini.

yazı resimYZ

İki suskun yürek vardı birbirlerine bakan,
İkisi de bir şeyler söylemek istiyorlardı.

Son sözlerini söylemek üzereyken ,
İkisi de sustu,vazgeçtiler.
Bir birlerine bildirmeden ,
Usulca koydular yürek ceplerine son sözlerini.

İki kişilerdi masada ,
Üç,beş,on oldular.
Sonra bir bir dönüp geriye anılarını toparlamaya çalıştılar.
Ardından birbirlerine verdikleri eşyaları koydular kutularına özenle.
O kadar özenli olsalar da her ikisi de
Aralarında ki onca sevgiye ihanet edemediler,
Çaktırmadan bir birlerine birkaç eşyayı bıraktılar sadece.
Belki de benden sonra anılar eşliğinde acı çeksin diye,
Belki de geriye bir iz kalsın diye.

Sonra kalktılar masadan,
Sadece el sıkıştılar,
Bir an bile geriye dönmediler.
Aylarca gelemediler bir daha o yere.
Geride ortalığa saçılmış birkaç anı kaldı ,
Kimsenin sahiplenmediği.

O yıl o masaya hiçbir çift oturamadı.
Ta ki hazanla birlikte savrulan anılar ortadan kalkana
Ta ki yaralı yürekler başka başka yüzdelerde can bulana değin.
İki suskun yüreğin sustuğu o yere...
O yıl oraya hiçbir sevdalı uğramadı.

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön