"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Hüzün Tüccarı

Hüzün tüccarıydı, hüzün alıp hüzün satardı

yazı resim

Kendi hüznünü yetiştirirdi önceleri
O hüznüyle beslenir,
Bitince hüznü,
Gözyaşıyla besler, hüzün tekrar yeşillenir.
Tekrar beslenir.
Gel zaman git zaman
Yetmez oldu ona kendi hüznü,
Hüzün alıp hüzün satmaya başladı,
Tanırdı, bütün yaralı kalpleri.
Onun tek müşterisiydi, İnsanların yaşlı gözleri,
Yarım kalan hikayelerin hepsini bilir,
O yarımları alır kendi yarımlarına eklerdi.
İki yarımın bir tam yapmasını beklerdi.
Hiç gökyüzüne bakmazdı,
Hep yerdeydi gözü,
Bilirdi ki düşen yaşardı en büyük hüznü.
Hüzün alıp hüzün satardı,
Geceleri sadece kendi karanlığına yatardı.
Hüzün nerdeyse onu izlerdi,
Onu kaybetmekten korkar,
Tek tek alıp dizelere gizlerdi.
En iyi hüznü o satardı, rakibi yoktu.
En iyisi onda bulunurdu, acılar memleketinde.
Sınıflandırmıştı hüzünleri
Bedelleri yazardı etiketlerinde.
Hüzün tüccarıydı, hüzün alıp hüzün satardı.

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön