"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Hüzün Tüccarı

Hüzün tüccarıydı, hüzün alıp hüzün satardı

yazı resim

Kendi hüznünü yetiştirirdi önceleri
O hüznüyle beslenir,
Bitince hüznü,
Gözyaşıyla besler, hüzün tekrar yeşillenir.
Tekrar beslenir.
Gel zaman git zaman
Yetmez oldu ona kendi hüznü,
Hüzün alıp hüzün satmaya başladı,
Tanırdı, bütün yaralı kalpleri.
Onun tek müşterisiydi, İnsanların yaşlı gözleri,
Yarım kalan hikayelerin hepsini bilir,
O yarımları alır kendi yarımlarına eklerdi.
İki yarımın bir tam yapmasını beklerdi.
Hiç gökyüzüne bakmazdı,
Hep yerdeydi gözü,
Bilirdi ki düşen yaşardı en büyük hüznü.
Hüzün alıp hüzün satardı,
Geceleri sadece kendi karanlığına yatardı.
Hüzün nerdeyse onu izlerdi,
Onu kaybetmekten korkar,
Tek tek alıp dizelere gizlerdi.
En iyi hüznü o satardı, rakibi yoktu.
En iyisi onda bulunurdu, acılar memleketinde.
Sınıflandırmıştı hüzünleri
Bedelleri yazardı etiketlerinde.
Hüzün tüccarıydı, hüzün alıp hüzün satardı.

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön