yanlış yerde bilenen hayat,
suyunu arar çeliklenirken...
haydi!
damla çeşmelerinde...
iki cam bardak,
toplansın tek tepside...
gümüşün ve altının,
ve de bakırın
parlayan yüzünde
yansıyan şavkımızı
gözlerimiz sevsin dokunmadan...
örselenmiş güle benzer
sevdalar bulduk birbirimizde;
ama sarı,
ama pembe,
ama kırmızı...
gözlerimiz sevsin dokunmadan;
kanayan yaralar,
yolunmuş sevinçler,
ağlayan gülüşler,
ve acı!...
silinsin yüreğimizde....
bir de,
kazanılmayan savaşlardan arta kalan anı;
yalan sözler,
barut sözler,
yorgun öpüşler,
çığlığında korkan sesler
sussun dilimizde...
temmuza dinelsin güneş,
uyusun gece...
ve sen,
ve ben,
sokulalım koynuna
çıplak...gizlice...
aşklar ısıtalım tenimizde...