"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

Gidişinle

Niye gittin bilmem sevdiğim ama yıktı bu gidişin dediğiniz sevgililer üzerine...

yazı resim

Gidişinle

Aklım almıyor bu sessiz sedasız gidişini
Bırakıp gittin yağmurlu bir gün de
Ellerimi bomboş kalbimi sensiz bırakarak
Hüzünlü halimle seni sordum yağmur tanelerine
Yok dediler bana
Başımı ellerimin arasına alıp
Düşündüm saatlerce gidişini
Sonra da ağladım ağladım ağladım
Gözümden dökülen her bir damla yaş
Senin içindi güzel gözlü yarim
O göz yaşları düştükçe ben de düştüm
Derin yalnızlıklara
Sanki bir uçurumun tepesinden atlıyormuşcasına
Atladım sensizliğin kucağına doğru
Günlerce paylaştığım yalnızlığıma
Son verip göç eylemek istiyordum bu diyarlardan
Bir daha ardıma bakmadan karışmayı diliyordum
İnsan yığınının içerisine doğru
Gözyaşlarımı bırakıyordum senin ardından
Sel olup boğuyordu beni gözyaşlarım
Belki de yağmur tanelerine ulaşıp
Gidiyordu hayallerinin peşinden ama
Ben ulaşamadım sana ve hayallerime
Bıraktın ardında derin bir yalnızlık ve sensizlik
Hayalleri ve umutları kaybolmuş biri gibi
Unutma ki ben de bittim gidişinle

] ]

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön