"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

yazı resim

dünden kalmış kahpe bir gece

zulamda çıkardığım vefalı sigaram

etrafı bürüyen mahkum bir türkü

kostantin sokalarında esir düşmüş yüreğim

arkamda sahte timsah göz yaşları

dost değim kancıkların bana çevirdikleri namlusuyla kahroldum namkör sevdalara esir düşmüş yüreğimle ve yoldaşım olan yıldızlarla

kirlenmişti masum olan geceler

kirlenmişti dillerde söylediğimiz türküler

kirlenmişti rahmet yağdıran yağmurlar ve yine yağdırıyordu

bende anlamı derin olan yere

bir isyan çığlıklarıyla derbeder ederken geceleri

alçak bir rüzgar savururdu gözlerinin o yosun kıyısına

bir bakışınla sarmaşık olan yüreğim filizlendi

benzememiştin yüreğimdeki kapalı kıyılarda açan sevgili

benzememiştin elbisesi yırtılmış sevdalara

benzememiştin yosma kokulu sevdalara

benzememmiştin dost dediğim kancıklara

bir merhabayla

bir sıcak iklimlerdeki sözlerinle

bir asil duruşunla

bir asi çarpışan sevdanla

benzemedin ey kalbime giren kutsal sevgili

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön