"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Eksilen Ben

belki bi özür,belki hiçcilikle yokolmanın eşiğinde olan bir insanın sesli sessiz seslenişi...beyaz yanıbaşımda siyah iliklerimde...aslında...

yazı resim

içimdeki bu karmaşa
dışımdaki dengesizlikle gösterir kendini
ben kimse değilim aslında
ama neden bir adım var
bu çelişkiler, bu ayrıntılar
sisli bir bahar havası gibi
her şey rengarenk
görünense hiçbir şey
sesler sesler
duyduğum tek şeyse
aslında tekrar hiçbir şey
kelimeyle ifadesi var mıydı bütünümün??
ya da
bütünüm var mıydı belki de??
herşey bu kadar karışık
ve bir bu kadar dağınıkken
bütünden bahsetmek de neyin nesiydi??
eksilen ben
çoğalansa yine hiçbir şey
anlamını neden bu kadar yitirmişti,
neden kaybolmuştu herşey??
ben neresinde kalmıştım bu yitikliğin??
içimdeki bu karmaşa
dışımdaki dengesizlikle gösterir kendini
hoşgör...
gör ki, hoşgörcek kimse de yok aslında...

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön