"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

yazı resim

Deli Saatler

Ben güzel söz söyleyemem, bakışlarını okurum.
Bir anlamlı gözünü görsem, nakış nakış dokurum.
Başım dellenir, kalbim ateşlenir kıvılcımla kor olurum,
Tutuşur duygularım; ateşler içerisinde üşürüm…

Hani olmasa iliklerime kadar işlemişliğin,
Milyarlardan fazladır dilimde söylenmişliğin,
İçime çektiğim nefes gibi ciğerime girmişliğin,
Yok sayarım bir an resmini; sensizlikte bölünürüm.

Hiç değişmiyor göz perdelerimi delen bakışların,
Ne zaman kafamı kaldırsam öylece karşımdasın,
Uzanamıyorum sana, ellerimi göğsüme bağlamışsın.
Gün ortasında geceye çalar gözlerim; ecelime görünürüm.

Kıfayetsiz kalır halden bahseden kelimeler,
Ne aruz çözer ruhumu, ne veciz sözler,
Bahsetmiştir benden belki ufka bakan gözler,
Tan vaktinde yüzün gelir; hasretinden ölürüm…

Ahh olmasa duvardaki şu resmin,
Dayanmazdı inan naçar bedenim.
Bir duvardaki resmin bir gözlerimdeki benzin,
Seni bulmak için oda oda gezerim…

Ender PEHLİVAN ] ] ] ]

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön