"Gelecek, eskiden ne güzeldi, şimdi ise sadece bir sonraki teslim tarihi." – Woody Allen"

Der! Zaman Değirmen

yazı resim

bırak!
parmaklarımda kanayan acılar bende kalsın…
sen!
kumral perçemini dökme boyun büküşlerime…
en derin ve acıklı şarkılarda nota olmasın zaafım
sen!
sözleri al giderken / mektuplar açılmasın…

yanağıma gölge öpüşün ıslanmadan…
koy isyanımı urbana ve Munzur'dan savur beni…
kılıca ense dayamış diklenmişliğim sana değil, hayata…
efkarımı iki kadehe satmayan sevdamla öksüzüm
yırtık bir kumaş parçası say yüreğimi / ar'ına örtü.

güzel yüzün, bir devrim türküsüdür dudaklarımda
kızıl saçlarına astığın iki zeytin tanesi dünya…
ve kirpiklerine sakladığın ben(si ) nehirler …
yolunu bulur yüreğimde / al ve koru kendini
der! sırrımı mühürlemiş kelimeler

halkıma çizdiğim onurlu geleceğin tablosusun…
fırçamda boya diye, kanımı işlerim tuvaline
ve kahverengi gözlerin düşer / güneş diye üzerime
der! mavidir güvercinlerin sevdiği..
kanat ekersin gökyüzüme

bırak!
seni sevdiğimi bilmesin ihbarcı sokaklar..
sevdama koca bir ulus sığsın da…
ve gazabına uğrasın korkaklığın!
ay ışığı olmayan bir gecede, sırtını daya taş duvarlara
ellerim!
der! nabzımın atışıdır hissettiğin soğukluk…
ısın, ben(si) bakarken gözlerin

bekçiler dostun değildir…
dostun! yarım ekmek, acı soğan
karşılıksız uzanmaz hiçbir el
sen! davanı uzatma heba diye
duruşum gülüşünde çiçek açsın…
dal dal narin kelebek konuşları
der! ömrüm bir ilkbahar kadar
gelişim tırtıl rengi

sürgünüm insanımla aynı gelecek peşinde
kırgınım!
düzene sömürüyü kardeş kılmış yutkunmalara
gerçek!
der! boyun büküşlerin yalandır
sözün yalan, düşler yalan…
der! gerçek olan, alnın göğe değiyorken ellerinde olandır

iki cılız dal!
rüzgar yönümüzde salınır umutlar
sarılışımdır sarmaşık dolanması beline, avucuna!
der!gül açtığında hazandır…
goncada ilkbahar kırmızısı
sen, narin yapraklarına dokun tan vaktinin…
sisli esintisidir nefesim
der! kavgam rüzgarla ses bulur
binlerce göze gölge sema!

uzan gökkuşağı sevdam, uzan ..
beni de kat dokuz rengine
oya gibi emekle işlenmişim, yüreğinin en derin yerine.

]

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön