"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

bu şehr...

yalnızlığın tereşşuh etmiş, ummanları dahi kıskandıran bir damlası...

yazı resim

bu şehre ne zaman kar yağsa
buz tutardı unutulmuş sevdalar
ve çığ gibi düşerdi yalnızlık her sokak başına
bense üşürdüm,
bu soğuk, bu yalnız dört duvar arasında
ve ruhumu sarsardı ölüm korkusu
bu zavallı, bu garip, bu dışlanmış şehirde!

ıssız trenler kalkardı bilinmez diyarlara
şehri beyaz bir hüzün kaplayınca;
şehir saçlarına ak düşmüş bir şairi andırırdı
düşünceli ve çaresiz ölüm karşısında
ama umutsuz değil yarınlardan
tatlı bir hayalin sarhoşluğu içinde...

bense şiirler yazardım uzaktaki sevgiliye
karlı bir gecenin ölüm kıvamındaki soğukluğunda
hasret dolu kelimelerle vuslatı anlatırdım
platonik dizelerde
ve bir sigara yakardım tüm şehri yakarcasına
sonra seni özlerdim çıldırmış bir denizin dinginliğinde
ve yokluğunda ölürdüm, ölürdüm...

KİTAP İZLERİ

Sessizin Payı

Nurdan Gürbilek

Edebiyatın Vicdanı: Nurdan Gürbilek "Sessizin Payı"nda Adaletin Peşinde Siyasal kutuplaşmaların ve susturulmuş tarihin zeminini çatırdatttığı bir coğrafyada yazar nerede durur? Adalet arayışında edebiyatın sunduğu imkân
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön