"Yaratıcılık, beynimi çamaşır makinesine atıp, programı 'düşünmeye son' olarak ayarlamak gibi bir şey." - Kurt Vonnegut"

Bir Zamanlar ve Şimdi

-Ne oldu / Nasıl oldu, anlamadım ama- / Ölesiye birbirimizi / Özlüyoruz şimdi. /

yazı resim

Bir zamanlar
Dört nala giden
Doru bir at gibi
Coşkuluyken rüyalarımız,
Çakır dikeni bir yorganı
Örttüler üzerimize
Sılaya kapatıp gözlerimizi
Gurbetlere uyanıyoruz şimdi.

Bir zamanlar
Kavak yelleri başımızda
Koşarken zaman tünelinde,
Kamçı gibi
Yüzümüze indi de yıllar,
Gönlümüz düştü enginlere
Yaralı bir keklik gibi
Ovalarda sekiyoruz şimdi.

Bir zamanlar
Başımız bulutlarda
Yumuşak zemindeyken parmak uçlarımız
Dağ doruklarından / ovaya
Çağıldayarak inerken sarmaş dolaş,
Kurak mevsimler
Çöreklendi üzerimize
Sularını
Kıraç topraklarda eksiltmiş
Cılız bir dereyiz şimdi.

Gençliğimiz göz bebeklerimizde
Düş tarlalarında dolaşırken bir zamanlar
Buğday başakları gibi
Sallanırken / onsekiz rüzgârlarında
Vururdu / altın sarısı bedenimize parıltılar.
Sonra / indi de
Keskin bir tırpan belimize
Başka başka değirmenin çarklarında
Öğütülüyoruz şimdi.

Nefesimiz birbirine
Karışırken bir zamanlar
Sevişirken
Karanlık / kör gecelere inat,
Sarsılan vücutlarımıza
Yansıyorken sevgimiz,
Ve gözlerimiz
Aynı uykulara kapanırken birlikte,
-Ne oldu
Nasıl oldu, anlamadım ama-
Ölesiye birbirimizi
Özlüyoruz şimdi.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön