"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Bir Garip Duygu

Zamansız çıka gelir bazen kelimeler. Dürter , uyutmaz bizi. Yazmadıkça da rahat bırakmazlar. Yazmalıydım , yanlız uyumak için.

yazı resim

Gene başladı uykusuzluğum. İçindeyim sandığımın dışında , bildiğimin dışında bir yerlerdeyim.
Aşığım sanıyordum , içim yanıyor sanıyordum. Aşk acıyla aynı tadı veriyordu çünkü.
Gözlerim yanıyor gene , ağlayamadıklarım için. Susuyor , dinliyor ve zaman bir nehir ise ben bata çıka akıntıdayım diyorum. Öyle yaşıyorum son zamanlarda , oysa en çok kontrolü bende görüyorlar. Bana güveniyorlar. Ben biliyorum , kim ile yaşadığımı.
Sevdiğimi , kızdığımı da söylemiyorum artık. Havadan sudan sözlerle geçiştirebiliyorsam geçiştiriyor , olmuyorsa çekip gidiyorum. Bilmem gerekeni bilmek yetmiyor , değiştirmiyor hiçbir şeyi. Kaybetmek bile manasız geliyor , sanki hepten yitirmişim gibi.
Oysa daha neşeli , daha güler yüzlü değil miyim , son zamanlarda.
Sen hayatıma girdiğinden beri , bildiklerimi unuttum , yeniden öğrendim , sonra öğrendiklerimin bir ilizyondan öte olmadığını anlayıp , bildiklerime geri döndüm. Bir de bilmediklerim var , korkularımın ispatlayamadığım yanı.
Ben bulduğumu ima ediyorum sana , sen benim diyorsun , bulduğun senin olsun , hayalini kurduğun benim. Sahiplenmiyorum seni , yapamıyorum , yalan oyunlar gerçek olsa da fark etmez , ben senin yabani atını biliyorum. Günler bizim için en yakın ve en uzak zamanlar oluyor.
İkimizin gördüğünü kimse söylemeye yeltenmiyor , herkes biliyor oysa. Biz daha yanındayız yüreklerimizin ve detaylardan görmüyor gözlerimiz.
Bazen seninde bir kokun var mı merak ediyorum. Çünkü yanında gözlerimi kapadığım her anda , bebek bisküvilerinin şeker kokusu geliyor burnuma.
Minik ellerine uzandığımı hayal ediyorum. Susmak en iyisi diyorum , her defasında haklı çıkıyorum. Seni seviyor muyum acaba ? Bilmiyorum. Senden çok kendime ihtiyaç duyuyorum. En çok onu özledim çünkü. Zamanla bütün bütün başkası oluyor parçaların. Kelimelerinden , dudaklarına dek başkası oluveriyorsun. Oysa ben nasıl öperim onu bile bilmiyorum.
Senden çok kendime ihtiyacım var , çünkü seni bile sevemiyorum. Sevmek nedir anlamıyorum ve artık bildiğimi iddia etmiyorum. Nasıl ederim baksana ? Yalnız Juliet ‘ in deli aşığı kadar iyi oynuyorum sevgiyi.
Kimsen kimsin , ben içini bilmek istiyorum , yalnız senin olan , gözlerin gibi , hep senin olanı bilmek istiyorum. Şekle şemale sokulmuş bir sen , senden başka bir çoklarını yaşamak olmayacak mı zaten ? Zamanlarım boşalıyor seninle olabilmek için. Seninle olmaksa birkaç lafı geçmiyor. Mutlu anlarım gibi. Kimileri için yazdıklarımla bile çaresiz aşığınım. Oysa ne aşk , ne sevgi. En çok , sana hayranım ben. Duruşunu , sapasağlam basışını dünyaya. Ve en olmadık zamanlarda en doğru kelimeleri bulmanı , sanki aklımı okurcasına.
Bendeki ifadeni almaya çalıştığım o loş yerde , bir kez olsun bulamıyorum seni , yüreğime oturduğun zamanlar da ise , sesini duyamadım. Talih mi ?
Daha çok aramıyorum , alışığım yanıbaşım da yitirmeye ben. Yitirdiğim de ise ölçeceğim bıraktığın iz ile boyunu sevgimin. Sen her gece yatağında sadece uyurken , ben orada yaşıyorum. Sen aynada kendini görürken , ben kimseyi görmüyorum. Sen buraya doğru gelirken , ben kaçıyorum , en uzak elini tutamayacağım yerlere. İşin acı yanı , benim bildiğim kadar sende biliyor olmalısın , belki fazlasıyla , aramızda uzanan yılanın acıtacağını. En çok bizi. Seni , beni , bir çoklarını.
O yüzden her defasında , doğrularını yapıyoruz ellerimizde kelimelerin , sonra zorla da olsa koyuyoruz dudağımıza uçsunlar diye.

Uç , uç … annen sana kırmızı pabuç alacak…

] ]

KİTAP İZLERİ

Yırtıcı Kuşlar Zamanı

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit'in Yeni Romanında Hafıza Bir Suç Mahalli Ahmet Ümit, sevilen karakteri Başkomser Nevzat'ı bu kez en karanlık dehlizlere, kendi zihninin tekinsiz koridorlarına sürüklüyor. Polisiye
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön