"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Bir Ankara Akşamı

yazı resim

Bir Ankara akşamı çayım mahzun ben mahzun.
Suya sızar hüsnünün efsane renkli hâli.
Denizimde izi var dudağındaki tuzun.
Hayal iklimlerinde bekliyorum muhali.

Çay buğusu gözünde hare hare efsane.
Ellerin bardak ile bütünleşir incecik.
Demlik gamzenden mülhem başı dönen divane.
Ağustos sıcağında busesi serincecik.

Bir katre alev düşer dudağından sulara.
Kan damlıyor sanılır yanağından perinin.
Gözler hep hasret kalır mutena uykulara.
Kanatları kırılır ıtrıyla zemherinin.

Çaya şiir yazılır bir Ankara akşamı.
Semaver yetim kalır yokluğunda nihalin.
Bardağımda hatıra gamzenin ihtişamı.
Adı henüz konmadı çayda depreşen hâlin.

Hasret ipek bir kilim sükûtu seçti dilim.
Akşamın buğusunda anılar tazelenir.
Lâle sümbül gül kokar hicret ettiğin iklim.
Adın düşünce yâda ateş yelpazelenir.

Bir Ankara akşamı sensiz tadı tuzu yok.
Dudağından süzülen rayiha çaydaki renk.
Gittiğin beldelerde sana dair efsun çok.
Özlemin katmerlenir olur acı çaya denk.
Ankara, 16.11.2011 İ.K

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön