"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Bilinmez

Şehirler yıkılmıştı bir gün, anıların altında ezilmişti bedenlerimiz...

yazı resim

Bir başka yağacağını bilemezdim üzerime yağmurların,
bilemezdim geceyle sevişeceğimi.
Aşklarımın içini boyarken,
fırçamın ucuna bir siyahın bulaşacağını
ve bulandıracağını beni…
Ateşleri kanatlarıma alıp uçacağımı,
sevgilerden yapacağımı kalelerimi,
depremler olurken ben öleceğimi,
bilemezdim.

Hayatta;
Yarımların hiçbir zaman tam olmadığını,
bir kez ağlayınca bir daha
yanakların hiç kuru kalmadığını,
dudaklara çarpıp çıkan solukların yaktığını,
yangınlara attığını insanı,
bilemezdim.

Bilemez…

Bilemezdim.

Şehirler yıkılmıştı bir gün…Feryatları ezberlemiştik... Anıların altında ezilmişti bedenlerimiz...
Aslında bir varken bir yok olunduğunu anladığım gün mü doğmuştum? Hani binaların soğuk duvarları altında yaşanmışlıkları bırakıp, yenilerini bulmak ve onlara sığınmaya çalışarak eskiyi unutmak için terk etmiştik hayalleri.
Belki de uğur böceklerinin elime konduğunda artık uğruna inanmadığımı anladığım gün enkazda kaldım ben.

O zaman doğdum.

O zaman öldüm.
]

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön