Aşk,yağmuru bekleyen sabahlarda bir intihardır yıllarca,
Seninse gözyaşların var mektuplarında,
İçimi parçalayan bir suskunlukla gittin,
Teninin hayallerime karışan soğukluğu kaldı duygularımda,
Aynalardan neden bakıyorsun bana,aşk var kanayan yaralarımda,
Henüz hazır değilim belkide sevdalarımın karşısına çıkmaya,
Aşk ölürmü dersin yokluğumda,yalnızlıkların başlarmı ağlamaya,
Şiirlerin en güzeli bile senden daha değerli değildi aslında,
Yerim yok umudum çok benim,
Toz içinde boğulan şehrimin kaldırımlarında seni yaşamaya,
Senin gözlerinin rengi var gecelerimde,
Yıldız yıldız,
Sözlerinin yankısı var uykusuzluğu anlatırcasına yüreğimde,
Bilmem içimizdeki aşka kapılmışken her yanımız,
Biz hangi haritada hangi yıldayız,
Yazılarımla değil gerçekliğimle dokunarak,
Düşlerimle değil paylaşarak yaşamak isterdim ben seni,
Bir yaprak gibi son kez süzülerek gözlerinin önünden,
Saçlarına yerinde ağırlaşan aşklardan sonsuzluğu bırakarak,
Öpebilmek isterdim yüreğimden dudaklarındaki kimsesizliğini,
Beni zorlamalısın hayata aşk adına,
Gözlerime bakarak aşkı anlatmalısın sen bana,
Yenilmeden hiçbir kopyası bulunmayan hiçbir sevdaya,
Laf olsun diye değil,her lafta bir anlam olsun,aşk bulunsun diye,
Beni yüreğinden hayata katmalısın,
İçinde hissederek ve bilerek anlaşılmamış tüm acılarını,
Yaşadığın her zamanın senden koparıp aldığı dakikalarında,
Aşklarını yalnız kendi içinden çoğaltmalısın,
Ve yalnızlığı kendine ait olan özgürlüğün kabullenerek,
Yağmuru bekleyen sabahlarda,
Sende benim gibi yalınayak,çırılçıplak aşk adına,
Yaşadıklarının yaşanmamışlığındaki son kurbanı olmalısın,
Sende gittin ya sonunda,git bakalım
Ama hiçbir zaman unutma,
Benim bildiğim aşk,
Yokluğunda yağan yağmurdur akşamlarıma,
Pimi çekilmiş bir bombadır anlayacağın sevdiğim,
Senle yatıp,sensiz uyandığım her yalnızlığıma....
