Ben geldim!..
Ellerim bomboş, heybem dolu...
Düşünmemiştim hiç çıplak olduğunu!
Nerden bilirdim yediğini teninin kış soğuğunu...
Eğer giyersen düğmeli bir mintan,
Önce beni sok bağrına,sonra ilikle onu..
Ben geldim!
Ellerim bomboş,gönlüm dolu...
Nerden bilirdim gözlerinin açık olduğunu!..
Kapat gözlerini, al uykumu...
Düşlerin yarım kalmasın benden yana
İyice sokul ve sarıl,
Uyu uykunu!.
İstersen,
Değişsin artık gecenin vardiyacısı,
Biraz da ben sayayım yıldızları,
Nasıl bölünürmüş ikiye Ay,
Nasıl büyürmüş yarasa gözlerle çakışan korku...
Boş ver unut gitsin anlatmak isteyip de anlatamadıklarımı...
Yani
Sabah,
Daha bir sabah olsun uyandığında...
Ben geldim!
Elim bomboş, mendilim dolu...
Aklıma hiç gelmemişti ağladığın,
Ünün çağrıymış meğer!...
Dağ duymuş,
Su duymuş,
Taş duymuş da
Bir ben duymamışım..ne garip!..
Şaşırma gülüm!
Bitmez bu dünyanın tuhaf yanı...
Ben geldim!
Ellerim bomboş, hüznüm dolu...
Biraz kırık dökük, biraz yorgun,biraz solgun
Ve
Bırakarak geçtiğim dağlara yüklendiğim bulutu...
Nerden bilirdim!..
Mor çiçeklerinin buruştuğunu...
Al işte!
Denizin tuzuyla seviştim,
Ağacın kurusuyla;
Saçlarımda,
Yosunsuz taşların kına kokusu..
Dinmedi hala bilesin
İçimde gök gürültüsü korkusu...
Ben geldim!
Ellerim bomboş, yüreğim dolu...
Nerden bilirdim bana benzediğini!?
Aynı fabrika işçisi, aynı yolcu..
Aşk için çalıştık gün boyu...
Ya sonra?
Ayrı kapılardan çıkıp gittik,
Ayrı yollara:
Cebimiz bomboş
Yüreğimiz sevda kuşu...
Çırpındıkça daldık sulara,
Çırpındıkça uzaklaştı gökyüzü, mavi atlas
Kendimize döndük yeniden
Derinleşti içine düştüğümüz kör kuyu!..