"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"

yazı resim

Ayrılmayı başardın, yolun açık arkadaş,
Seni fani alemin yalanında bıraktım.
Ömrümü son bakışın talanında bıraktım,
Sen ardına bakmadan, yürürken yavaş yavaş.

Sabrımın sonu geldi, işte çıktım çileden,
Gözyaşımı saklarım, ben de bakmam arkama.
Ateş döktüm bahtıma, hüzün ektim şarkıma,
Derdin beni yakmakmış, emrin olur, dile sen.

Bakışların hayattır, gülüşlerin ahiret,
Sözün idam sınavı, nazın sırat köprüsü.
Gerçeğini aratmaz, hayalinin kaprisi,
Sayende icat oldu, gönlümü bozan cinnet.

Tek sen mi diyeceksin, ‘’Bırak beni, hoşça kal’’?
Allaha ısmarladık nasıl denir, gör işte.
Belki ölmek var ama dönmek yok bu gidişte.
Yine de keder etme, duru pembe düşte kal.

Bir gün beni ararsan, gönlümün Surdibi’nde,
Şarapçılık ederim, küskünler diyarında.
Sarhoş olmak da varmış, ömrün sonbaharında.
Hasretin sarhoş mezem, gözlerin bardak bende.

Sevdamızı içerim, hüznümün sinesinde,
Ayılmaz bir sarhoşum, kader meyhanesinde.

Mehmet Nacar

KİTAP İZLERİ

Tarihi Hoşça Kal Lokantası

Şermin Yaşar

Şermin Yaşar’dan Kaybetmenin ve Kalanların Anatomisi Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Şermin Yaşar’ın kaleminden dökülen, "kaybetmek bizim işimizdir" diyenlerin sessiz ve derinden işleyen öykülerini bir araya
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön