"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Arzum

Gerek yok bir ya da bin uğurlayıcıya, Zaten istemem öyle gürültülü bir veda. Nasılsa ortada bırakmazlar ya,

yazı resim

Aman, günü gelip de;
Aldığımda son nefesi,
Ve kırptığımda son kez şu gözleri.
Sakın ciğerlerimde kalmasın,
Şu kirletilmiş dünyanın en ufak bir eseri.
Göz kapaklarım aşağıdan yukarıya yapmasın son hareketi.

Gittiğimi duyanlar,
Duymayanlara söylemesinler.
Kimseye haber vermesinler
Modamın geçtiğini,
Vitrinden indiğimi.

Gerek yok bir ya da bin uğurlayıcıya,
Zaten istemem öyle gürültülü bir veda.
Nasılsa ortada bırakmazlar ya,
Keşke mümkün olsa da,
Bıraksanız leşimi ıssız bir çöl ortasına
Ziyafet sofrası olsam, çölün sahibi o eşsiz yaratıklara.
İlk parçam bir akbaba’nın olmalıydı mutlaka
Kalanım yeterdi çöldeki yaratıklara.

Yaşarken çok görülen ufak bir elveda,
Gerekmez artık yolcu olduğumda sona.
İstemem, kalmasın ardımda;
Ne gösterişli bir taş, ne bir hatıra.
İstemem ne hatırlanmak, ne de anılmak yokluğumda.

08 Temmuz 2006 Ankara
T.Serdar KALYONCU

KİTAP İZLERİ

Dert Dinleme Uzmanı

Adalet Ağaoğlu

Adalet Ağaoğlu’nun ‘Dert Dinleme Uzmanı’: Toplumsal Bir Stetoskop Türk edebiyatının büyük ustalarından Adalet Ağaoğlu, uzun bir aradan sonra, yankıları bugün dahi süren "Dar Zamanlar" serisine
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön