"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Anlatamadım İstanbul'u

yazı resim

]

bana bir şehri anlat dediler.
uzun zamanlar önceydi,
ben de;
bir şehri anlatmak istedim,
İstanbul’u! ............................
.............................................
nedense;
boğazı düşündüm ilk önce,
kırık hayatların izleriyle dolu yalıları,
tarihten köprü olan sarayları,
sonra İstinye Koyunda
nazlı nazlı duran kayıkları.
ha bir de,
Üsküdar'da ki yağmurda
katibin çamurlu setresini...
................................................

düşündüğümle kaldım sonra
yazamadım hiçbirini
kalemim naçar kaldı
İstanbul sen,
............ sen İstanbul
.....................olalı beri.....

anlatamadım Etilerdeki o aristokrat havayı,
Bebek kıyılarının buğulu atmosferini,
Çamlıca sırtlarından bize el sallayan
asırlık çınarları,
ne de Kız Kulesindeki kaçak aşkları.

kelimeler tükendi birden,
dilim paslandı sanki,
yazmadı kalemim senden gayrısını,
yüreğim sen,
...............sen İstanbul
.....................olalı beri.
.........................................

________Sevim

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön