Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Nedir senin en acý veren deneyimin? Þarap ol, içmenin tadý acý geliyorsa. Rilke uzmanlarý, þairin hangi hayat ve ruhsal tecrübelerden geçerek þiir yazdýðýný uzun uzadýya anlatýr ve tahlil ederler. Yaklaþýmlar, yorumlar þiir kadar þairin özünü ne kadar yansýtýr bu þüphelidir ancak, Dua Saatleri ve Duino Aðýtlarý’ndan sonra yazýlan Orpheus’a Soneler’in ‘güneþli bir ilkbahar gezintisi’ olarak görülmesi ruhsal ferahlamasýna bir gönderme olsa gerek þairin. Ne var ki büyük þiir sebepsiz büyüktür ve onu büyük kýlan ise sadece zamandýr. Ölüm gelip dikildiðinde karþýsýna þairin, tereddütsüz ayaða kalkacak ve topraktan söz açacaktýr. Ölümün saklana saklana tüketemediði toprak, diriliþin özü deðil midir sonuçta. Yeryüzü taþýdýðý ýstýraplarla varlýðý durmaksýzýn örselerken þiir bir kez daha gün yüzüne çýkar, ellerini yýkar, ayaðý boþlukta þaþkýn bakýþlar altýnda dile gelir. Ölüm ki unutulmak demektir ve öyleyse; Eðer seni bu yeryüzü unutursa, de ki sessiz duran topraða: Ben akýyorum. Hýzla akan suya da: Ben varým. Topraðýn ölüm sessizliðiyle pusuda beklediði durgunlukta, bir yandan zamansýzlýðý taþýyor gibi gösterilmesi öte yandan zamanýn varlýðýnýn akan suyla gösterilmesi þiirin çok önceden bildiði bir marifet olmalýdýr Rilke için. Son ses, ‘ben varým’ diye biter. Var olmak elbet bir meydan okuyuþ deðil olsa olsa varlýðýn doðal þakýmasýdýr. Ve bilinir ki böylesi çeviri kitaplarda, anlam kadar sesi hatta tamamýyla biçimi verebilmek çetin iþtir. Ki biçimden kasýt iki dört ve iki üç mýsradan oluþan þiirler deðildir. Yüksel Özoðuz’un kitabýn hakkýný ne derecede verebildiðinden emin deðilim. Duyabildiðim kadarýyla kitap kendi aðýrlýðý altýnda aksýyor, sesler sýkýþýyor, biçim ve anlamý yakalamak adýna zihin bin dereden su getiriyor... Sözgelimi II. Bölüm’ün Gül ile baþlayan 5. sonesini okuyarak izleyebiliriz çevirideki zorluk kadar düzeyi; GÜL, sen tahtta oturan, eski dönemdekilerce Yalnýzca bir çiçektin, basit kenarlý. Bizim içinse dopdolu sayýsýz yapraklý, Bir nesnesin ki hiç tükenmek bilmeyen. Büyük þiirin dibe çekile çekile kendisini yok ettiðini bilmez deðilim. Fakat þiir de sonuçta dilin aðýnda gizlenmiþ örümcek deðil midir? Ki biz orada ne aðla ne örümcekle ilgileniriz. Örümceði bildiðimiz ve aðý bakýþlarýmýzý keskinleþtirerek seçtiðimiz halde... Yine de kolay deðil, Ama yine de suskunlukta bile yeni bir baþlangýç var, bir iþaret ve deðiþim diye yazan bir þairin mýsralarýný çevirmek. Kim gösterir bir kokuyu parmaklarýyla Bu mýsranýn eþliðinde okuyabilir miyiz Orpheus’a Soneler’ i ? Þairin, yeþerttiði yaþama umudunu, dünyanýn ötesine taþýyan bir tekil mýsra olmanýn ötesinde düþünebilir miyiz onu? Çünkü ilerleyen bölümlerde Yeryüzü, vaktin var, þanslýsýn oyna dur çocuklarla diye seslenmektedir þair. Ve dinlenmekten, dinginlikten söz açacaktýr, altýnýn içindeki altýný görmüþçesine.. Delikanlýlar ölçmeyin cesareti süratle geçip gidende ya da uçuþ denemesinde Her þey dinlenip, durulmuþ: Karanlýk ve aydýnlýk, çiçek ve kitap. Ýþte, Rike budur. Bir Anekdot Elime birkaç ay önce bir edebiyat dergisi geçmiþti. Ýnternette dolaþýrken dergi dikkatimi çekince kargolatmýþtým. Ancak okuyabildim, dergi þu an elimde, içinde oldukça iyi þairler var. Fakat içlerinde bir þiir beni ciddi biçimde heyecanlandýrdý. Sabýrsýzlanmayýn hemen, bahsedeceðim þair genç bir þair ve oldukça karýþýk bir akýmla yoðrulmuþ. Ama Kar Yaðýyordu Telefon kapandý Ayrýlýk baþlar/ bu gece Akan hiçbir þey yazý ortasýna yaðan Hiçbir kar umurumda dahi olmaz eðer açmazsan Sokaklarda deli gibi dolaþan bir serseri olurum Bileklerimi kesip atmak için bahaneler bulurum Bir ses yeter durulmama o zaman kaldýrýp rüzgârý Kapkara gökyüzünden gri bulutlarý kovarým ikimizden Cevap vermezsen eðer küllenmiþ boðazýmdaki sesten Sana tehditler savurmakla yorgun düþlerim Piþman olup öldürülmeyi isterim ölülerden Mezar taþlarýna kafamý vurarak gebertebilirim Sokakta zehirlenip bir it gibi salyalanmak istiyorum Iþýklar altýnda yakalayýp infilak edeceðim beynimden Bu gece / kapanan telefon açýlmazsa yüzümden Bir köprüye çýkarýp atacaðým kendimi Ya da delirmek için yaþlanacaðým Aptalca betonlar üstünde erimek için Kalbimde telefon kýracaðým Telefonu aç yoksa bu gece silmek için bütün belleðimi Bir çöp arabasýnda bulup yakacaðým kendimi Tayfun TOPRAK Mortaka Dergisi Sayý 13 Þiir eleþtirisini yaparken, dýþarýya taþýrýlan her kelimenin ayrý bir önemi vardýr. Tayfun TOPRAK için söylenecek þeyin yalnýzca bir þiirle kýsýtlý kalmasý yetmeyecekti tabi. Þairin birkaç þiiri daha elime geçti . Bu genç þairin þiirle nasýl oynadýðýný, kelimeleri hiçbir akýma ve kurala uymadan nasýl þiire çevirebildiðini görünce hayranlýðým artmaya baþladý. “Biraz kum getirin bana kendimi bir denize gömeceðim Eðilip altýndan sular akan kalbine kendimi yakacaðým Biraz karþýlýk bulabilirsem Atina’da kendimi filozof Fransa’da þair Aragon , Ýran’da þeyh olacaðým sana” Þair Louis Aragon’un popüler serüvenini bilenler bilir. Usta bir romancý olan Elsa’da karýsýdýr. Ve Aragon’un þiirine ilham olan tek kadýndýr. Fakat Elsa’nýn ölümünden sonra çekmecelerini kurcalarken karýsýnýn seviþtiði erkeklerin listesini bulur. Tayfun Toprak Fransa’da Aragon olmayý tercih ederken, Aragon’un “mutlu aþk yoktur” undan hareketle mi bu mýsralarý yazmýþtýr, yoksa Fransýz yazar Aragon’un duygularý Asyaya mý taþýnmýþtýr bilemeyeceðim. Fakat Tayfun Toprak bir baþka þiirinde: “Sen de paylaþabiliyorsan artýk beni Hadi seviþelim ikimiz belki bir aþk edebiliriz…” Gerçekten çok karýþýk bir dille yazýlan oldukça özgün þiirler bunlar. Ve bana hiçbir þairin þiirine yakýnlaþtýrmýyor. Belki Tayfun TOPRAK birgün þiirlerini kitaplaþtýrýr, sabýrsýzlýkla bu genç þairi daha derinden keþfetmeyi bekliyoruz. ORPHEUS’A SONELER Rainer Maria Rilke, Çeviren: Yüksel Özoðuz Yapý Kredi Yayýnlarý, 2009, 88 sayfa 9 TL. Ömer Erdem/ Radikal Kitap
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ahmet dümen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |