Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Ýnsan davranýþlarýnýn temelinde iki temel güdü vardýr: Cinsellik ve saldýrganlýk. Psiko- analitiðin babasý Sigmund Freud tarafýndan söylenen bu cümle o tarihten bu yana büyük tartýþmalar koparacak, adeta dünya bu konuda ikiye ayrýlacak ve bu cümle halen daha tartýþma konusu olacaktý. Ýyi ama neden… Açýklamaya geçmeden önce Sigmund Freud’ un çalýþmalarý hakkýnda kýsa bir bilgi verelim: Freud öncelikle “bilinç” üzerinde durmuþtur. Ýnsan hafýzasýný bilinç, bilinç dýþý ve bilinçaltý olarak tasnif etmiþ, id ego süper ego gibi kavramlar ortaya atmýþ, pozitif bir bilim gibi çalýþan psikolojiye psikanaliz (konuþarak iyileþtirme) yöntemini sokmuþtur. Ýnsanýn bütün psikolojik sorunlarýný geçmiþ yaþantýlardan oluþtuðunu iddia etmiþ ve farklý bir çocuk cinselliði olduðunu keþfetmiþtir. Ýnsanýn var oluþta, davranýþlarýn temelini oluþturan iki önemli güdü olduðunu savunmuþtur bunlar; cinsellik ve saldýrganlýktýr. Ýþte bilim dünyasýnda çok tartýþma yaratan savlarýndan birisi de çocuk cinselliði ve insanýn doðuþtan kötü olduðu iddiasýdýr. Þimdi bu konuya deðinelim: Ben burada derin kuramlar aðýr tabirlerle bir psikoloji makalesi yazmayacaðým. Sadece Freud un teziyle insan hayatýnýn benzerliklerinden bahsedeceðim. Ýnsan davranýþlarýnýn temelindeki birinci güdü: Cinsellik Yeryüzündeki hiçbir kuram (Maslow dâhil) insandaki cinsellik ihtiyacýný reddetmemiþtir. Ýnsanda cinsellik ihtiyacý yadsýnamaz bir gerçek olmakla birlikte burada karþý çýkýlan durum bu ihtiyacýn davranýþa yön vermesi konusudur. Birçok bilim adamý cinselliði giderilmesi gereken bir ihtiyaç olarak tanýmlamýþtýr. Freud’a göre ise bu güdü süper ego (toplum ahlak kurallarý) baskýsýyla bilinçaltýna atýlmýþtýr ve rüya sarhoþluk gibi durulmada açýða çýkar. Yani tabiri caizse dýþarý çýkmak için fýrsat kollar. Bu durumda insan psikolojisinde bazý bozulmalara neden olur. Psikolojik kuram ve teknikleri bir kenara býrakarak dünya toplumlarýna bir göz atalým: • Dünyadaki en büyük pazarlardan birisi seks pazarýdýr. Sinemadan tiyatroya, romana kadar bütün sanat eserlerinde, giyimde yaþam tarzlarýnda kýsacasý insana ulaþan her þeyde cinsellik güdüsünü kaþýyan ürünler daha çok raðbet görmektedir. • Ýnsan yaþamýnýn deðiþmesi ve insandaki süper ego baskýsýnýn azalmasýyla birlikte akla hayale gelmeyecek nitelikte cinsellik öðeleri ve cinsellik içeren yaþam tarzlarý ortaya çýkmýþtýr. Deðiþen toplum yapýsý bize göstermektedir ki insan üzerindeki süper egoyu oluþturan etmenler yani din ahlak ve toplum baskýlarý azaldýkça insanda daha özgür cinsellik hatta tatminsizlik ve sapýklýk derecesinde cinsel eðilimler baþ göstermiþtir. Ve bu baskýlar- kurallar- azaldýkça daha da hayvani bir özellik kazanmaktadýr. Ýnsanlýk tarihi incelendiðinde insandaki bu aðýr cinsellik saplantýsý sonradan oluþmuþ bir kavram deðildir. Bunun böyle olmadýðýný dinler tarihine bakarak ta anlayabilmekteyiz. Ýnsanlarýn tapýndýðý kim yada ne olursa olsun bir din ilk olarak cinsel hayat konusunda düzenlemeler ve kýsýtlamalar getirmektedir. Bu kuralý ihlal edenlerse otorite tarafýndan þiddetle cezalandýrýlmýþtýr. Bizden önceki insanlarda cinselliðin ne derece yaþandýðýný fazla bilmiyorum ancak þu yargýya varabilirim ki eski insanda din ve ahlak baskýsý oldukça fazla olduðu için sýnýrlý cinsellik vardýr. Günümüzde ise bu kurallarýn- deðerlerin ortadan kalkmaya baþlamasýyla birlikte insan var oluþundaki KÖTÜlüðe dönmektedir. Buna benzer þeyler saldýrganlýk içinde söylenebilir. Gene dinlerin ahlak kurallarýnýn kýsýtlamasý sonucu insanýn bastýrdýðý SALDIRGANLIK güdüsü de çok tehlikeli bir þekilde kendini göstermeye baþlamýþtýr. Buna örnek olarak dünya üzerinde baþ gösteren savaþlar, cinayet ve tecavüz suçlarýnýn tüm dünyada baþý çekmesi gösterileceði gibi bize hafif ters gözle bakan birisinin gözünün üstüne yumruðu indirme isteði de gösterilebilir. Sadece çevremize bakmakla bile bu iki temel güdünün yansýmalarýný görebilmekteyiz. Ýyi ama neden Freud bu kadar açýk bir gerçeði dile getirdiði için bu kadar tepki aldý... Bu konudaki benim düþüncem; karþý çýkanlar kendi gerçeklerini kabul etmek istemediler. Çünkü kötü bir varlýk olarak kimse anýlmak istemez. Karþý çýkýþtaki bir diðer neden ise çeþitli inanç sistemlerinin etkisidir. Birçok dinde insan iyi ve kutsal sayýlmýþtýr. Ancak bilinmeyen bir þey vardý. Ýnsaný ÝYÝ yapan onun sahip olduðu deðerlerdir. Aslýnda dünya görüþleri de inanç sistemleri de insandan ÝYÝ olmasýný isterler eðer insan var oluþtan iyi olsaydý bu sistemlerin bunu istemesi biraz saçma olurdu… Ýnsan var oluþtan iyi olsa bile bu iki temel güdü onu kötü yapmak için yeterli olur. Freud’un dediði gibi bu güdülerin bastýrýlmasý insanýn çevreye uyumunu etkiler mi? Onu da basit bir çevre gözlemiyle siz bulun…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © barýþ özer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |