Ürkütmekten korkar gibi usulca çömelmiþtikte akþamýn ayak ucuna, güneþi uðurluyorduk, Salacak kýyýsýnda serinletmeye çalýþýrken Temmuz sýcaklarýný buz gibi biralaramýzla. Damdan düþercesine sormuþtun "Caliban, çocukluðunda hiç naylon ayakkabý giydin mi sen?" Ve yanýtýmý beklemeden devam etmiþtin "ilkokul yýllarýnda çok giydim ben ve çok gýcýk olurdum, neden dersen, top oynarken ayaðým hemen terler ve výrt zýrt kayardý içinde, kaç kez burkup ayaðýmý eve topallayarak gitmiþ ve pederden fýrça yemiþtim. Yin o yaþlarda yaz tatili nedeni ile köye gitmiþtik alamancýlar da gelmiþlerdi köye ve "laylon" gömlek getirmiþlerdi arz-ý hürmette kusur etmek istemedikleri büyüklerine. Sanýrým yine o yýllardý dedemin yeni aldýðý Newtron marka radyoda hýþýrtýlý bir türkü dinlemiþtim "evlenmeyin bekarlar naylon kýzlar çýkacak" diyordu. Kim akýl etti, kim söyledi ise takdir etmek gerekir adamý bu uzak görüþlülüðünden ötürü, gerçekten de naylon kýzlar çýktý piyasaya dostum hem de envai çeþidi yalnýz naylon kýzlar mý, naylon erkeklerde çýktý, naylon insanlar, naylon sevgililer, naylon dostlar, daha neler neler, kiminin memesi naylon, kiminin vicdaný, artýk herþeyin naylonu var, önüm arkam, saðým solum hep "laylon" oldu.
Ýkimizde içkilerimizden kallavi birer yudum alýp kýsa bir suskunluða bürünmüþtük ve çoðuz zaman olduðu gibi suskunluðu bozan yine sen oldun "Ýþin kötü yaný insanýn sýrtýna naylon giymesi deðil elbette, lakin ruhuna naylon giydiriyorsa bir insan iþte ondan korkacak ondan ve onun gibi insanlardan uzak duracaksýn dostum. Adý üstünde naylon bu, eðilir bükülür, kýsalýr uzar, þekilden þekile, kýlýktan kýlýða girer, kývrýlmasý gereken yerde kývrýlýr, eðilmesi gereken yerde eðilir, ezilir büzülür, yamulur ama asla kýrýlmaz; kýrýlacak kadar dik ve dirençli durmaz duramaz. Ve insan varsýn taþ olsun, odun olsun, kalas olsun ama "laylon" olmasýn."
Sahi be Prospero oralarda da varmý naylon insanlar, buralarda pek kalmadý sevgili dostum, naylonun yerini silikon aldý artýk silikon insanlarýmýz var.