Ben bir kuþum; uçtum yuvadan... Artýk ben nerede, eve dönme isteði nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Konserin sponsorluðunu yapan “ Kayra Þarap ” firmasý günlerce, izleyicilere ücretsiz þarap ikram edileceðini duyurarak ,“Þarabýnýzý alýn çayýrda uzanýn “ sloganýyla tanýtýmlar yaptý. Böyle bir konserin dini, tarihi ve kültürü konusunda oldukça hassas olan Türkiye kamu oyunda büyük bir tepki oluþturacaðýný söylemek için kehanet gerektirmeyecekti. Nitekim konser akþamý bir grup protestocu konser alanýna gelerek bu organizasyonu kýnadýlar. Biraz da haddi aþarak , hiçbir þekilde yapýlmamasý gereken eylemlerde bulundular. Ancak, bu eyleme davetiye çýkaranlarýn da, doðrudan doðruya konser organizasyonunu hazýrlayanlar olduðu gerçeði ortadadýr. Türkiye’ nin gündemi Doðu Türkistan’ daki vahþete odaklanmýþken, siz Edward Elgar, Ludwýg Van Beethoven, Piyotr Çaykovski’ nin uvertür ve konçertolarýný, Osmanlý tarihinin vitrini olan ve içinde bu ülke insanýnýn peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s) in “kutsal emanet” lerinin saklandýðý mekânda kadeh kaldýrarak yaparsanýz, alacaðýnýz cevap da bundan baþka bir þey olmayacaktý. Hatta bu organizasyonu onaylamadýðýný , konseri de izleyen Topkapý Sarayý Müdürü Prof. Ýlber Ortaylý : “ Her þeyin bir usülü vardýr. Konser sýrasýnda su bile içilmesine karþýyým. Ben buna þimdi karþý çýkarým. Ýdil Biret bizim milli virtüözümüz. Bize gelen de doðru dürüst bir orkestra. Efendim, Çaykovski çalýnýyor, çayýra mayýra uzanýlmaz. Doðru dürüst bir reklam olur, doðru dürüst giyinilir. Her þeyin bir usülü vardýr. Ben böyle olacaðýný bilseydim izin vermezdim. Konser dediðin açýk hava parký deðildir. Açýk havada yapýlsa bile belli bir ritüeli vardýr.” sözleriyle açýklýyordu. Osmanlý tarihi, kültürü, sanatý ve müziðini her fýrsatta aþaðýlamaktan çekinmeyen, özellikle müziðini “ çaðdýþý” olarak etiketleyen “ çok sesli müzikçiler” in bu konser için Topkapý Sarayý’ ný seçimini, ülkenin her gün büyük bir hýzla toplumsal ayrýþmaya götürüldüðü bir konjonktürde yapmasýnda pek de iyi niyetli bir anlayýþ sergilenmediði düþüncesindeyim. Bu olsa olsa kültürel farklýlýklardaki makasýn biraz daha açýlmasý ve taraflarýn husumet duygularýnýn üzerine bir bidon daha benzin dökmek demektir. Tarihimizin geçmiþteki sayfalarýna göz attýðýmýzda benzeri olaylarý görüyoruz. Meselâ sene 1971, aylardan Aralýk’ týr. Türkiye 12 Mart cuntasý ile yönetilmekte ise de, Kültür Bakanlýðý makamýnda Talât Halman gibi bir sanat adamý oturmaktadýr. Ankara’ da düzenlenecek bir ITRî konseri için, Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý’ nýn Salonu’ nu tahsis ettiðinde “ çok sesli müzik” camiasýnýn tepkisi oldukça büyüktür. Sözcülüðünü de o camianýn kemancýlarýndan Suna Kan ve eþi Faruk Güvenç yapmaktadýrlar. Batýcý camia , Türk Milletinin topraklarý üzerinde,onun ödediði vergilerle yapýlmýþ bir salonu, onun musýkîsinden esirgemektedirler. Kendilerinden önceki jenerasyon bir tarihte Sultanahmed Camii’nin kubbesinin de delinerek resim galerisi olarak kullanmayý talebetme cüretini de gösterirken, öz musýkisinin icrasýna karþý çýkarlar. Tabii ki gerekçeleri de Atatürk ilke ve inkýlâplarýna karþý çýkýþ ve irticanýn hortlamasýdýr. Nitekim baþta kemancý Suna Kan ve eþi müzisyen Faruk Güvenç alelacele Kültür Bakaný’nýn kapýsýný çalarlar. Söyledikleri ,CSO Salonunda Klâsik Türk Musýkîsi konseri verilmesinin ,ileriki günlerde tehlikeli geliþmelere sebep olacaðýný söylerler.Yani tam anlamýyla bir “ültimatom”verirler. Bununla da yetinmezler, devrin baþbakaný Nihat Erim’ e de ayný doðrultuda bir mektup yazarlar, ayrýca o zamanki CHP Genel Baþkaný Ýsmet Ýnönü’ yü de ziyaret ederek þikâyetlerini bildirirler. Mektuplarý dikkatle okunduðunda bu karý-kocanýn müzik bilimi adýna hiçbir argüman koymadýklarý,sadece ve sadece “demagoji” yaptýklarý görülecektir. Ayrýca,”yavuz hýrsýz ev sahibini bastýrýr”ve “daðdan gelen baðdakini kovar”metodlarýyla, artýk tarihin derinliklerinde kalmýþ olan ütopik bir müzik devrimi deneyiminin gerçekleþtiði hayalindedirler. Geleneksel musýkimiz bir azýnlýk müziði mesabesinde kalmýþcasýna saldýrgan ve aþaðýlayýcý bir üslup içindedirler. Kullandýklarý terimlerle kendi kendilerini yalanladýklarýný da farketmeyecek kadar þirazeyi iyiden iyiye kaçýrdýklarý apaçýk ortadadýr. Ýtirazlarýnýn tek dayanaðý “Atatürkçülük-Kemalizm”dir. Bu ülke’nin adý Türkiye’ dir ve onun tarihten gelen musýkîsini “alaturka”olarak aþaðýlarlar,yerine frenk müziði anlamýna gelen “alafranga”yý alternatif olarak gösterirler.”Kemalist müzikçiler”tanýmýnýn hiçbir ilmi açýlýmý yoktur ve safsatadan ibarettir ve hazretler bunun farkýnda deðillerdir. Neticede CSO Konser salonunda yapýlmasý düþünülen konser iptal edilir. Talât Halman’ da bir hafta sonra Baþbakan tarafýndan görevinden azledilir.Bu azil iþleminde her halde Türk musýkîsine gösterdiði duyarlýlýðýn da rolü oldukça büyüktür. O gün CSO Konser salonunda , klâsik Türk Musýkîsi konserini hazmedemeyen zihniyetin, bu gün Topkapý Sarayý’ nda þarap eþliðinde uvertüler, rapsodiler icra etmesi bir çeliþkidir. Ýstanbul’ da Aya Ýrini gibi kiliseler, Yerebatan Sarayý, Yedikule Zýndanlarý v.b. mekânlar varken, Topkapý Sarayý’ nýn kullanýlmasý mevcut yarayý kaþýmak ve kanatmaktan baþka bir iþlev görmeyecektir. T.C. Hükümetinin Baþbakaný, bu uygulama ile ilgili olarak ne düþündüðü konusunda kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. http://ferahnak.wordpress.com/2009/07/12/istanbul%e2%80%99-da-baska-mekan-kalmadi-miydi-salih-zeki-cavdaroglu/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |