NE KADAR DUYARLIYIZ? – 8

1960 VE 1980 DARBELERÝYLE ÜLKEMÝZÝN GEÇÝRDÝÐÝ BUHRAN ÜZERÝNE

Ülkeler bazý vakitler gelip çattýðýnda istemeden de olsa veya da isteyerekte olsa bir buhran geçirerek zorlu günler veya dönemler yaþayabilirler.Bunun bizdeki en somut örnekleri ise 1960’taki ve 1980’deki iki önemli darbe sonrasýndaki yaþadýklarýmýzdýr.Baþka birçok ülkede de bizdekine benzer hadiseler cereyan etse de biz geliþmiþ ve çaðdaþ bir ülke olmaya çalýþan Türkiye’nin geçmiþinde bu gibi kötü izlerin bulunmasýda gerçekten kötü bir izlenimdir baþkalarýnca ama ne yapalým bu darbelerin yaþayandýðý günlerde ülkenin baþýndaki kiþilerin kiþisel çýkarlarýný düþünerek yaptýklarý birkaç keyfi davranýþtan dolayý bunun acýsýný kat ve kat bütün halk çekmiþtir.Hatta bu acýlar çekilirken bu darbeler sonucunda savunduðu görüþ adýna yaptýklarýndan dolayý cezaevlerine alýnan solcu ve saðcý gençlerin birçoðu iþkencelerle ya öldü ya da hayatlarý bir daha açmayacak bir çiçek gibi solup gitti.
Yaþananlara seyirci kalamayýz elbette ama yapýlanlarýnda ne kadar acý ve ne kadar da çirkince bir hareket olduðunu meydanlarda her daim göstermeliyiz.Göstermeliyiz ki bu darbelerde bulunan önder kiþiler birazda olsa yaptýklarýndan dolayý vicdan azabý duyabilsin.Öteki türlü hiçbir þey yapmadan kalýrsak bu gün ki gibi 80 darbesini yapan komutanýn bazýlarýnca sevilip, sayýlmasý durumunda kalarak bu ülkenin gururunu ayaklar altýna adamlar her zaman alkýþlanacaktýr bizler böyle sustukça.Bizler her yerde ve her koþulda ve de her platformda adýmýzý duyurarak bu darbeci zihniyeti ve darbe yanlýsý adamlarýn bir daha darbe lafýný bile aðýzlarýna almamasýný saðlamalýyýz yoksa biz bunu saðlayamazsak her daim böyle darbe sevdalýlarý çýkacaktýr ortalara ve de bir kýsmýda sevdikleri darbeyi gerçekleþtirme yönünde eðilimlerde bulunacaklardýr bunu asla ama asla kafamýzdan çýkarmamamýz gerekiyor hatta bunu her daim aklýmýzda bulunmasýný saðlamak adýna gerekirse darbe karþýtlýðýmýzý kafamýza kazýmalýyýz.
Gel gelelim ki 60 darbesi bir kesim tarafýndan saðcýlarý ezmek adýna yapýlan bir solcu darbesidir diyor.Diðer bir kesim ise 80 darbesi de solcu halký ezmek adýna yapýlmýþ olan bir saðcý darbesidir diyor ama bunlarý söyleyenlerin hiçbirisi bilmiyorlar ki darbeyi yapan zaten asker ve askerlerinde saðcý ya da solcu olmasý beklenemez.Ama hala bazýlarý bu sözlerinde ýsrar ettiklerinden dolayý bir birlik saðlanamýyor ki bizler halk olarak darbecilere cezalar verebilelim.Bizler saðlam duramadýðýmýzdan ya da darbe sevdalýlarý yüzünden geçmiþte acý çeken birçok Türk insaný geçmiþte darbeleri yapanlarýn ceza aldýðýný göremiyor.Bu aslýnda Türk siyasetinin ve de Türk yargýsýnýn bir ayýbýdýr.Çünkü Türk yargýsý dirayetli durabilse her þeye ve her koþula karþý o zaman bu ülkede haksýzlýk yapanlar haksýzlýklarýyla birlikte kalmayacak ve de kendilerine bir çýkar ortamý saðlayamayacaklar.Hatta bu darbeciler cezaevlerinde çürüyerek yaptýklarýnýn acýsýný duyacaklar baþkalarýna bu kadar çokça acý çektirtikten sonra.
Biz Türk halký olarak hiç unutmamýz gereken acýlarla ve sevinçlerle dolu tarihimizi hiç mi hiç unutmamalýyýz.Çünkü bizler tarihimizi ve kültürel deðerimizi unuttukça baþkalarý da bundan kendilerine bir çýkar saðlayarak halký da eziyor demokrasi ortamýnýda kötü etkileyerek ülkede saðlam ve direyetli bir rejiminde ortada kalmamasýna neden oluyor bu darbe sevdalýlarý yüzünden.Geçmiþte yapýlan gerek ülkemizde olsun gerekse de baþka ülkede yapýlmýþ olan darbelerin hiçbirisi de demokrasiye katký saðlamadý aksine daha da demokrasiyi kötüleyerek adeta ortalýkta bir dikta veya cunta rejiminin veya durumunun oluþmasýna neden oldu.Ama hala bazý kendisine aydýn diyerek geçinen aydýnlarýmýz göremiyorlar darbelerin ülkeleri 10 veya 15 yýl geriye hatta daha da kötü hallere düþürdüðünü.Onlar göremedikçe halkýmýzda sevdiði bu aydýnlarýn görüþlerini benimseyerek aynen bir kuzu sürüsü gibi körü körüne baðlanýp kalýyor hem böyle aydýnlara hem de böyle darbecilerle ve cuntacýlara.
Hala halkýmýzýn balýk hafýzalý olduðunu düþünenler hala birçok kötü faaliyette bulunarak her durumda ve her koþulda ülkemizi daha da içinden çýkýlmayacak bir bataklýða düþürüyor.Ve düþtüðümüz bu bataklýktan da hiç çýkamayacakmýþýz gibi de gözüküyor bizlere.Eðer düþtüðümüz yerden çýkamazsak ya da düþtüðümüz yerden bir daha kalkamazsak baþka ülkelerden yardým falan beklersek kimse bize yardým elini uzatmaz ve ancak bizler düþtüðümüz yerde ve düþtüðümüzle kalýrýz öylece.Ayný bir sözde dendiði gibi ‘’Düþenin dosttu olmaz.’’ Lafýný aklýmýzýn bir köþesinden çýkarmamamýz gerekir.
Ayrýca darbelerde ve darbelerden önce yaþananlara da bakmamýz gerekir.Mesela ülkemiz 1970’li yýllarda sürekli bir çatýþma ve sürekli bir bunalým halindeydi.Bunun sonucunda da görüþü ne olursa olsun birçok gencimiz ve aydýnýmýz yok olup gittiler hem de bir hiç uðruna hayatlarýný yitirdiler.Ayrýca 12 Eylül 1980 darbesinden bir gün önce ülkemizin her köþesinde ve her kentinde insanlar ölürken birden 12 Eylül sabahý ve günü hiçbir insanýn ölmemesi de apayrý bir muhammadýr.Gerçekten de 70’li yýllardaki halkýmýz ülkemizin içindeki bazý hainlerce ve de dýþ düþmanlarýmýzýn oyunlarýnca ölüp gitti ve belki de þu günlerde birçok yenilikte ve buluþta rolü olacak ülkemiz bu darbe yüzünden adeta 15- 20 yýla yakýn bir þekilde gerilere kadar giderek belki þu günlerde saðlam bir ekonomi, kültür, siyaset yapacakken þu an hiçbirisi de olduðu gibi deðil hatta daha da beter durumda.Belki de günümüzde bazý þeyler iyi yoldada olsa bile yine darbe senaryolarý dönüp duruyor ortalýkta.Zaten bu darbeler ve sað- sol çatýþmasý yüzünden yaþanmadý mý siyasi istikrarsýzlýk?
Gerçekten Ergenekon diye bir örgüt var mýdýr yoksa yok mudur bilemem ama þu bir gerçekçi 2000’li yýllarda da olsak yepyeni bir yüzyýla da girsek biz yine ayný biziz ve yine geçmiþte ülkemiz üzerine oynanan bazý senaryolar günümüzde de oynanmaktadýr asýl böyle bir tehlikenin farkýnda olmamýz gerekir.Baþka bir husus ise siyasetçiliði ve adamlýðýyla bilinen bir adam olan Adnan Menderes ve o adamýn kabinesindeki iki bakanýnda bu darbe oyunlarýnýn arasýnda bir hiç uðruna ölüp gitmeleridir daha doðrusu öldürülüp gitmeleridir.Böyle siyasetçiler ve devlet adamlarýný sanki her koþulda ve her an buluyormuþcasýna her zaman aydýnlarýmýzý öldürüyor ve devlet adamlarýmýzýn yaþamýný yitirmesini saðlýyoruz.Aslýnda bu ne yaman bir çeliþkidir ki bizler yani Türk halký geliþmek istiyoruz diyoruz hatta ilkokul ve lise kitaplarýnda geliþmekte ve geliþmiþ ülke seviyesine yakýn bir ülkeyiz diye yazdýrsakta asýlnda hiçte göründüðümüz gibi deðiliz.Bu ülke ve bu siyaset böyle olduðu sürece ve de darbe zihniyetini kafasýndan silmeyen kiþiler oldukça o kitaplarda yazan geliþmekte olan ülke ibaresi bir gün her birimize upuzak bir hayal olarak durup bakacak bizlere ve diyecek ki o baktýðý yerden ‘’Ey Türk halký neden bir türlü saðlam ve dirayetli olamadýnda kendini bilinmeyen ellere býrakýpta kendi kendini yiyip bitirdin.’’diyecek ve bizlerde öylece hatalarýmýzý bilsekte kalacaðýz mahçup bir halde çaðdaþlýðýn önünde.
Kýsaca demek þudur ki bu ülke her zaman her þeye gebe olduðu gibi þimdi de ayný durumda ve gelecekte de böyle olacaktýr.Ama bizler Türk halký olarak aklýmýzý ve bilimin engin geliþmiþliðini kullanmazsak daha da çok baþkalarýna muhtaç hale geliriz.Daha çok darbeler yeriz bu aç halimizde.Eðer darbelere karþýyýz ve sadece demokrasi istiyoruz diyebiliyorsak öyleyse demokrasi ve özgürlük adýna savaþmalýyýz.Savaþmalýyýz ki ülkemizdeki vatan hainlerine ve dýþ düþmanlara da fýrsat vermeden saðlamca dururuz.Sonuç olarak bu ülke geçmiþte birçok badire atlattý ama bu gün aynen geçmiþte yaþananlar bir daha gerçekleþirse belki de bu ülke bir daha eskisi gibi doðrulamayacak ve de baþkalarýnýn ellerinde yitip gidecektir ama hala hiçbir þey kaybetmiþ deðiliz.Hala darbecilere ve darbe sevdalýlarýna karþý gelecek durumdayýz.Ve darbe yanlýlarýnýn sayýsýný azaltacak haldeyken hala elimizde böyle bir fýrsat varken gelin Türk halký olarak siyasetçisiyle, zenginiyle, fakiriyle, iþçisiyle ve daha birçok insanýyla darbecilere de ve darbelere de hayýr demesini bilelim yoksa kötü bir gelecek hain gülücüklerini atarak bizi bekliyor olacaktýr bulunduðu yerde.Kötülüðün kucaðýna gitmek yerine iyiliðin kucaðýna ve kollarýnýn altýna sýðýnsak olmaz mý Türk halký olarak?
Bu yazý 27 Mayýs 1960 darbesi münasebetiyle yazmýþ olduðum bir yazý ve bu yazýyý yazan olarak bir daha böyle 12 Eylül’ler ve 27 Mayýs’lar yaþamak istemiyoruz bu ülkenin halký, aydýnlarý ve de okuyan gençleri olarak.Ýstemiyoruz yanýmýzda ne darbeyi ne de darbe sevdalýlarýný.Her platformda dile getirmeliyiz direkt olarak darbelere karþý olduðumuzu.Ve ancak bu sayede kazanabiliriz geçmiþimizi ve geleceðimizi.Bir daha ölmesin Fatin Rüþtü’ler, Hasan Polatkan’lar ve Adnan Menderes’ler bu ülkede.Bir daha ölmesin saðcý veya solcu diye gençlerimiz.Ölmesin ki halk olarak kardeþçe ve demokrasi ortamýnda yaþayabilelim her koþulda ve her yerde.