..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > arif huseyin




17 Mayýs 2009
Su Meteniyeti - Dost.  
Dost

arif huseyin


…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter”…tekrarladý son cümlesini…yineledi…bir kez daha…özümsemeye baþladý son cümlenin içerdiði anlamý…gözlerini kapattý…baþý hafifçe dönemeye baþladý…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter”…


:BFJH:
Dost


Bardan içeriye girdiklerinde, her zamanki umursamaz görüntüsüyle önden o gidiyordu…içkilerini ýsmarladýlar…votka limon ve viski…bu barý seviyorlardý, çalýnan müzikler inanýlmaz onlara hitap ediyordu…”burada çalýnan parçalarý” demiþti bir gün dostuna “kulaðýmla deðil, hücrelerimle dinleyebiliyorum”…ilk yudumlarýný içtiler…birde ýþýk sistemini çok beðenmiþlerdi…hiç direk ýþýk yoktu…belli ki bu konuda çok özen gösterilmiþti…karþýsýndaki duvar boydan boya aynayla kaplanmýþtý…aynanýn önünde içki raflarý…aynada kendini gördü…bir süre seyretti görüntüsünü…”evet ýþýk sistemi harika” dedi içinden, “insaný daha bir güzel gösteriyor, neredeyse tüm ciltler pürüzsüz bu ýþýk altýnda”…aynanýn önündeki içki þiþelerine daldý bakýþlarý…çeþit çeþit içki þiþelerine bakarken “kadýn” diyordu içinden, “ne kadar çok kadýn bedenine benziyorlar”…þiþelerin bu dizaynýnýn bilinçli yapýlýp yapýlmadýðýný düþünmeye çalýþtý…son zamanlarlardakiler olmasa da ilk keþfediliþinin içgüdüsel olduðuna karar verdi…içki ve kadýn arasýnda örtüþen ortak yanlarý düþündü…emin bir þekilde “keyif” dedi…ikisi de keyif vericiydi…daha da konsantre oldu…þiþeler artýk birer kadýndý onun için…ruh vermeye baþladý onlara…yüzleri oldu hepsinin…yüzlerinden kiþiliklerini anlamaya çalýþtý sonra…en baþta ki iþveli biri…çok masum yanýndaki…diþiliði çok belirgin en üsttekinin…þehvetli bir diðeri…acýmasýz onun yanýndaki…dikkatli bakýlýnca, yüzlerin ne kadar çok þey anlattýðýný düþündü…müzik deðiþti…pink floyd’dan “shine on u crazy dimond” çalmaya baþladý…tekrar þiþelere yoðunlaþtý…bu kez daha net görebiliyordu yüzleri ve o yüzlerdeki ifadeleri…kadýnlarý seviyordu, daha doðrusu kadýn olgusunu seviyordu fakat hiç aþýk olamamýþtý, hatta elinden tutarak yürüyeceði bir sevgilisi bile olmamýþtý…birçok kadýn tanýmýþ, iliþki yaþamýþ ama hiç birinin elinden tutup yürümemiþti, nedense bu ona çok özel bir þeymiþ gibi geliyordu…raflardaki minyatür kadýnlar ona bakýyorlardý…”kadýn var bakýlýr” diye düþündü, masum bir güzelliði olana bakarken…”kadýn var eðlenilir”…”kadýn var seviþilir”…”kadýn var evlenilir”…”kadýn var sahip olmak istenir”…”kadýn var aid olmak istenir”…”kadýn var …”…durdu…söylemek istediði þeyin kelime karþýlýðýný bulamadý…”kadýn var …”…þaþýrdý, bulamýyordu bir türlü…zorladý beynini…bulamadý ve caný sýkýldý bu duruma…müziðe býraktý kendini…bilinci bulandý, artýk beyni devre dýþý kalmýþtý…daha doðrusu bilinçli yönlendirme dýþýydý algýlarý…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter”…tekrarladý son cümlesini…yineledi…bir kez daha…özümsemeye baþladý son cümlenin içerdiði anlamý…gözlerini kapattý…baþý hafifçe dönemeye baþladý…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter”…baþý dönemeye devam ediyordu…ayak parmaklarý karýncalaþtý…göðüs kafesinden yukarýya doðru bir basýnç hissetti…bu, sanki uçaktayken olan hava boþluðu etkisinin aynýsýydý …ýlýk ve hafif yoðun bir sývý akmaya baþladý gýrtlaðýndan göðüs kafesi boþluðuna doðru…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter”…”ne büyülü bir cümle” dedi…cümlenin anlamýný tam olarak özümsedi ve huzur dolmaya baþladý yüreðine ve bedenine…dünyanýn en büyük keþfini yapmýþçasýna sevindirmiþti bu cümle onu…böyle bir kadýnýn görüntüsünü þekillendirmeye çalýþtý hayalinde…çok geniþ bir hayal gücü vardý…hayallerini gerçekmiþ gibi yaþardý adeta bilinçli yönlendirilen rüya gibiydi onun hayalleri…baþaramadý…hayal edemedi o kadýný…siluetini bile oluþturamadý…
Gelen koku,” kadýn var varlýðýný bilmek yeter” cümlesini hakim kýldý bilincine…bir anda o cümlenin anlamý kuþattý varlýðýný…parfüm kokusu deðildi…onca parfüm kokusu, gelen ten kokusunu maskeleyememiþti…gelen, kadýn teni kokusuydu…yoðunlaþtý kokuya…kokunun kaynaðýna ulaþmak için arkasýna döndü…bir çiftti gelen…yakýnýndan geçerlerken göz göze geldi kadýnla…koku zihnine çakýldý…bilinçaltý kokunun içerdiði bilgileri hýzlýca tahlil etmeye baþlamýþtý bile…ve gözleri…odaklandý onlara…hiçbir kadýn ruhu bu kadar ortada, bu kadar net görünmemiþti ona…”kadýn var varlýðýný bilmek yeter” diye tekrarladý içinden…kadýn hakkýnda hiçbir þey bilmiyordu…bildiði tek þey, bu kadýn o kadýndý, onun kadýnýydý…kadýnýný bulma coþkusu bedenini sarmaya fýrsat bulamadan, o’nu- öyle bir kadýný- henüz hak etmediðine kadar vermiþti bile…bu kararýný kabullendi…tekrar yüzünü bara doðru döndü…kadýn, ayak parmaklarýndan, baþýnýn tepesine kadar hissettiði ürpertinin sebebini araþtýrmadý…evet, birçok, güzel bakan mavi göz görmüþtü…insaný alýp, derinlere götüren mavi gözler…fakat az öncekiler, bakanýn ayaðýný adeta yerden kesen, yükseliyormuþ duygusunu yaþatan bir maviydiler…bir kez daha ve bu sefer daha yoðun ürperdi tüm bedeni…hiçbir þey anlamamýþ sadece yaþadýðý anýn hafifliði ile yanýndaki adama daha fazla yaklaþtý ve ilerlediler.
Az önce olanlarýn kabullenmiþliðinin hüznünü hissetti, kendi içkisi yerine dostunun sert içkisini içti…o ana kadar müziðe yoðunlaþmýþ olan dostu, dostunun bu tercihinin anlamýný biliyordu…ne olduðunu bilmiyordu…ama sýra dýþý bir þeyler olmuþtu, besbelliydi…anlamaya çalýþmadý bu sýra dýþýlýðý…bundan vazgeçeli uzunca bir zaman olmuþtu…bir gün dostuna þöyle demiþti…”yýllarca seni anlamaya çalýþtým, davranýþlarýný, yaptýklarýný, yapmadýklarýný, sonra fark etmeye baþladým ki, seni anlamaya çalýþtýkça, senden uzaklaþýyorum…hatta bir ara sana kýzmaya baþlamýþtým…sonra iyice anladým ki, seni anlama çabalarým sürecek olursa, senden nefret etme ihtimalim vardý…o anda bundan vazgeçtim…seni anlamaya çalýþmaktan vazgeçtim, sadece seni yaþamaya devam ettim…ve seni yaþamaya devam ettikçe, kendimden fazla sevmeye baþladým”.
Dostunun meraklý bakýþlarý ona bu sözleri hatýrlattý ve hüznünü, tebessüm ettiren sevince dönüþtürdü…barmene iki viski sipariþ etti…bu esnada müziðin sesini bastýran birkaç ses duydu…umursamadý…sesler fazlalaþýnca, seslerin geldiði yöne baktýlar…az önce yanlarýndan geçen kadýna, dört beþ sarhoþ sarkýntýlýk ediyordu…kadýnýn yanýndaki adam, korkak olmadýðýný belli etmiþ, tacizcilere anýnda karþýlýk vererek ikisini yere sermiþti…”bu adam, bu kadýný hak ediyor “ diye düþündü içinden…kalktý ve kargaþanýn olduðu yöne doðru gitmeye baþladý…”gitme” dedi dostu, bu kelimenin seslendiði adamda etki yapmayacaðýný bile bile…o da kalktý, “ bu herif manyaðýn teki” diye düþünüyordu…”kendisine yapýlan haksýzlýklarý kolayca kabulleniyor, bir baþkasýna yapýlýrsa asla görmemezlik etmiyor”…”bu herif kesinlikle manyaðýn teki”, bu cümleyi tekrarlarken içinden, böyle bir adamla dost olmanýn hazzý tüm hücrelerini sarýyordu…bu hazla oluþan keyif, yüzünde hoþ bir ifade meydana getirmiþti.
Kargaþanýn olduðu yere vardýklarýnda farkýnda olmadan kadýna yakýn bir yerde durdu…adam cesurca karþýlýk vermeye devam ediyordu…terlemiþ ayný zamanda dudaðý kanýyordu…akan kan, bembeyaz gömleðinin rengini deðiþtirmiþti…tamda kalbinin üzerinde kýrmýzý damlalar bedeninin sýcaklýðý ile kurumaya baþlamýþtý…bir kez daha baktý adama, bu haliyle daha da çekici biri olduðunu gördü…erkeksi bir yüz, cesur bir yürek…bu esnada kadýna doðru hamle yapan tacizcinin birine engel oldu…cesur adamla baþ etmekte zorlanan grup iyice çileden çýkmýþ ne yaptýklarýný bilmez hale gelmiþlerdi…bir çoðunun dudaklarý patlamýþ, birkaç diþi eksilmiþti...ama yinede vazgeçmiyorlardý…iyice cinnet hali yaþamaya baþladýlar…kýsa boylu, çelimsiz olan býçaðýný çektiðinde kimse fark etmedi…o sýrada dostunu hengamenin içinden çekiþtirerek uzaklaþtýrmaya çalýþýyordu, keyfi yüzüne yansýmýþ vaziyette…karýn boþluðunda bir yanma hissetti…sert bir darbe aldýðýný zannetti, umursamadý…bar korumalarý kavgaya müdahale ettiler…öncelikle sonradan gelenleri uzaklaþtýrýp, barýn dýþýna çýkardýlar.
Ýkisi de konuþmadý, birbirlerine bakmadýlar bile…caddenin karþýsýndaki limana doðru yürümeye baþladýlar…limana varýnca, ýþýðýn olmadýðý, denize yakýn bir konteynerin yanýna oturdular…tütününü çýkardý ve itinasýz sardý…yaktý…derin bir nefes çekti…bir kez daha çekti…yüzünü çevirmeden dostuna uzattý.
Sarma sigaradan nefesler çekerken hissettiði huzursuzluðun nedenini anlamaya çalýþýyordu…zihninde birkaç tahmin oluþmuþtu ama onlarý cümle haline getirmek istemiyordu…acaba dostu kýzmýþmýydý ona…onu ingiltereye çaðýrýrken ikna etmek için öne sürdüðü nedenlerle, dostu geldikten sonra yaþadýklarý arasýnda daðlar kadar fark vardý…ve tüm bunlarýn sebebi, daima, onun sýradýþý tercihlerinin neticeleri olmuþtu….bazen” neden bu kadar sorumsuzum” diye düþünüyordu…ama asla ikna edici bir neden bulamýyordu…sigarada kalan son nefesi çekmedi, dostuna uzattý.
Ay ýþýðý yoktu, buna raðmen denizle karanlýðýn birleþtiði yeri görebiliyordu…o yere odaklandý bakýþlarý…zihnindeki tüm düþünceler uçup gitti…ayak parmaklarýnýn ucundan baþladý ilk hareketlenme…kaný çekiliyormuþ gibi hissediyordu…ve kanýn çekildiði yerleri artýk hissetmiyordu…yukarýya doðru devam etti hareket…beline kadar geldi…nedense hep belinde sanki bir engel oluþuyordu ve hareketi durduruyordu…kontrolsüz kývranmalar baþladý belinde…sanki dans figürleri yapýyordu…uzun sürmedi…daha da yukarýlara doðru kaydý hareket…çok kýsa bir süre sonra bedenini hissetmiyordu artýk…bu hali çok seviyordu…karanlýkla denizin birleþtiði noktaya ulaþtý bilinci…artýk sadece “bilinçti” varlýðý…karanlýða daldý…karanlýðýn içinde ilerlemeye baþladý…dostu yanýndaydý…bunu biliyordu…nasýl bildiði umurunda deðildi…biliyordu iþte…kontrol etmek istemedi bu bilgiyi…ne arkasýna baktý ne de yanlarýna…karanlýkta ilerlediler…hissettiði yukarýlara doðru yükseldiðiydi…uzaklardan ýþýk sýzýyordu…ýþýða doðru yükselmeye baþladý…ilk ýþýk huzmesini geçti…bulutlarý görüyordu artýk…gri bulutlar…onlarýn arasýndan geçti…daha yoðun ýþýk kümeleri gördü…o yöne doðru yükselmeye baþladý…o ýþýðýn içinden geçti…artýk bulutlar yoktu, bembeyaz bulutlar arkasýnda kaldýlar…uzaklaþtýkça yerden, bilinci kuvvetleniyordu…dünya gerilerde kalmýþtý artýk…samanyolunu da geçti…daha uzaklara…artýk madde olabilecek bir þey göremiyordu…ilerlemeye devam etti…parlaklýðýndan hayrete düþtüðü ýþýðý gördü…bu derece parlak bir ýþýða bakýyor olabilmek hayretini katlýyordu…yaklaþtýkça hayreti kayboldu ve o ýþýðýn içine girdiðinde tüm sorularýnýn cevaplarýyla karþýlaþacaðýný hissetti…ayný zamanda bir karar vermek zorunda olduðunu da hissediyordu…daha da ilerisi var…gitmek istiyormuydu acaba…evet istiyordu…ýþýða girmek üzereyken, ne kadar uzaklarda olduðunu fark etti…dünya çok gerilerde kalmýþtý…dünyayý düþündüðünde,” kadýn var varlýðýný bilmek yeter” cümlesinin muhatabý kadýnla yaþadýðý an da olan þey oldu, hazýr olmadýðýný hissetti ve aniden geri dönmeye baþladý.
Önce baþýný hissetmeye baþladý…sonra boynunu…göðsünü…belini…artýk tüm bedenini hissediyordu…hava aydýnlanmaya baþlamýþtý…güneþin doðacaðý yöne baktý…pembeleþmiþti ufuk…bu rengi sevmiyordu aslýnda…neden sevmediðini bilmiyordu…pespembe bulutlar çok hoþtu…aný paylaþmak istedi…dostunun baþý omzuna yaslanmýþtý…omzunu hafifçe oynattý…tepki vermedi dostu…bir kez daha…bir kez daha…o ana kadar dostuna bakmamýþtý hiç…döndü eliyle yüzüne dokundu…buz gibi soðuktu dostunun yüzü…sarstý…yine tepki vermedi…o esnada dostunun karýn bölgesinin kanlar içinde olduðunu gördü…iki eliyle dostunun yüzünü avuçladý…bunlarý çok yavaþ hareketlerle yapýyordu…dostunun yüzündeki soðukluðu hücrelerine kadar hissetti…yavaþça dostunun baþýný kendi omzuna yasladý…panik hissetmiyordu…endiþe de yoktu…üzüntü de…sadece derin bir nefes aldý…ve tebessüm etti…tütün çýkardý ve sigara sardý…yaktý yavaþça…ilk nefesi çok derin çekti…sonra sigarayý dudaklarýnda býraktý…dostunun elini ellerinin arasýna aldý…ýsýtmak istercesine sýkýca sarmaladý iki eliyle…ve baþýný demir konteynere vurmaya baþladý…zihni bomboþtu yine…hiçbir þey düþünemiyordu…ve hissetmiyordu…vurmaya devam etti baþýný…sýrtýný ýslatan kanlar, hafifçe esen rüzgarýn etkisi ile sýrtýnda serinlik hissi yaþattý…hafifçe bir ürperti…vurmaya devam etti…son vuruþunu yaptý…yarýsý yanmýþ sigara dudaklarýndan düþtü…baþý, dostunun baþýnýn üzerine yýðýldý…hala bomboþtu zihni…gözleri, önünden geçmesin umduðu film þeridini beklemeye baþladý…henüz bir þey geçmemiþti…zihni hala bomboþtu…hiçbir þey düþünemiyor, hiçbir þey hissedemiyordu…bilinci kaymaya baþladý…o ise hala film þeridinin geçmesini bekliyordu…siren seslerini duyduðunda, beklediði film þeridi hala geçmemiþti gözlerinin önünden…”yoksa” dedi…”ben gerçekten hiç yaþamadým mý”…güneþin doðduðu yönde ufuk kýzarmýþtý bütün bunlar olurken.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýnda Sevgi... [Öykü]
Kadýna Atýlan Ýlk Ýftira!.. [Deneme]
Senin Deðerin?.. Öðren! [Deneme]
Feda Yahut Vuslat. [Deneme]
Yürek Kapýsý [Deneme]


arif huseyin kimdir?

mevlana ve þems

Etkilendiði Yazarlar:
Þems-i Tebrizi, Mevlana.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © arif huseyin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.