..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Yazarlar Üzerine > CENGÝZ MAÇOÐLU




21 Aðustos 2008
Sosyal Ýliþkilerde Akýl Tutulmasý ve "Jeanne" Eyre...  
Ne zaman eleþitiri yapmayý öðreniriz? Cevap: Eþek, yüküne itraz ettiði zaman...

CENGÝZ MAÇOÐLU


Zaten Bay Rochester saðlýklý bir erkekken ona sadece tanrýsal bir saflýkla aþýk olmuþtur. Bedeninin hiç bir bölgesi ýslanmamýþtýr. Oysa burjuva aþklarýn feodal aþklarý sollamasý ýslaklýkla ilgildir. Yani burjuva bir erkek bir kadýnýn bakýþýný sanýrým sütbeyaz kalçalarýný ovmak için beðenecektir. Kadýnýn üremeye katkýsý artýk önemini yitirmiþtir.


:IGDH:
Kategori: eser eleþtirisi

Ýlkel topluluklarda “insan niçin yaþar?” sorusunun yanýtý herhalde saygý görmek ve kendisini ifade etmek için yaþar deðildir. Muhtemelen beslenme, barýnma, giyinme gibi temel fizyolojik gereksinimlerini karþýlamak içindir. Temel sorunlarýný hal etmiþ insan, gizemler dünyasý yarattý, doðayý ve doðada kendisi dýþýndaki diðer canlý cansýz varlýklarý taklit etti. Bu taklit insaný gizemli ritiüellere ve ordan sanatsal arayýþlara itti. O gün bugündür en güzelini ve en estetik olanýný yaratma çabasýndaki türümüzün her bir üyesi kendine binlerce küçük dünya yaratmýþ ve çözümlenen-çözümlenemeyen çeliþkileriyle yaþamanýn anlamýný en yoðun þekilde hissetmek istemiþtir. En küçük bir iletiþimde ya da davranýþta bile iktidar olma hýrsý zaman zaman ciddi felaketlere yol açmýþ, zaman zaman da uygarlýðýn geliþmesine önemli katkýlar sunmuþtur. Bir yandan emeðin öbür yandan da ailenin eriþmiþ bulunduðu geliþme aþamasý toplumsal kurumlar tarafýndan her dönem desteklenmiþ ve yeni kurallarla beslenmiþtir. Aslýnda ahlak dedðimiz sosyal olgu da böyle bir geliþmenin güçlü olanýn, iktidar olanýn haklýlýðýna zayýf olaný inandýrma etkinlikleri olarak deðerlendirilebilir. Gerçi bu inandýrma etkinlikleri kimi zaman “tanrýnýn güçlü olanýn çözümsüzlüðünde metafizik korku ve korkutmalarla imdada yetiþmesi”þeklinde geliþmesine raðmen “tanrýnýn “hak, adalet, paylaþým, eþitlik “gibi bireylerce ihtiyaç duyulan ateþli kavramlarýn pratiðinde hep güçlünün yanýnda yer aldýðý akýldan çýkarýlmasa yoksullar ve zayýflar için güçlünün dünyasýna özenmek, onlar gibi yaþamak hayali pembe bir roman! Misali adeta tanrý tarafýndan hazýr romantize edilip önümüze hazýr yiyecek gibi sunulmuþ ya da hazýr giyim gibi üstümüze þekilsizliðine ve þýksýzlýðýna raðmen giydirilmiþtir. Biz bu yemeði bal diye yemiþ bu elbiseyi ipek diye giyinmiþiz. Zaten Janne Eyre de biz pembe roman karakterleri açýsýndan bir benzerimiz diyerek eleþtirimdeki baðlantýsýz giriþe mantiki bir kýlýf bulayým. Beni mazur görün ama yukarýdaki deðerlendirmelerimin bence Jane Eyre romanýyla ilgisi vardýr. Baþlayalým bakalým ne derece haklýyým.

Eserin ilk bölümünde küçük Janne bir türlü uslanmayan halleriyle (Bayan Reed’e göre)karþýmýzdadýr. Halasýnýn çocuklarý, yani bayan Reed’in iki nazlý kýzý Elizabeht ve Georgiane’ye kýyasla ikinci sýnýf yaramaz çocuk oðul John’un tüm kýrýp dökmelerine raðmen ahlaksýz ve iflah olmaz bir çocuktur; çünkü bir yoksulun kýzý yine yoksul bir babanýn ölümünden sonra bildiði tek akrabasý bayan Reed’in yanýnda bir sýðýntýdýr. Sýðýntý Jane için Gathesead günleri korkunç bir dönemi ifade eder. Zaten fakirlik, kibirli Ýngilizler için eski elbisler, az yiyecekler, ateþsiz çocuklar, kaba hareketlerden öte Tanrýnýn güya eþit yarattýðý kullarýna reva gördüðü, ancak öbür dünya umutlarýyla ötelediði bir tür doðal zorunluluktur. Çocukluðunun ilk dönemlerinden itibaren Jane Eyre fakirliðin alçalma olduðuna inanmýþ ya da inandýrýlmýþtýr. Çocukluk dönemlerinde güçlülere karþý tavýr alan, onlarýn her türlü davranýþýný sorgulayan Jane Eyre büyüdükçe büyük aklýný küçültme savaþýna girmiþtir adeta. Gateshead konaðýnýn hizmetçisi Bassie bile küçük aklýn büyük sorgulamasýný anlamakta zorluk çekmiþtir. Bayan Reed’in yaramaz, küçük; ama büyük akýl sahibi Jane’yi baþýndan kovma isteðinin sonucu Jane, Lowod okuluna baþlatýlýr. Bu okulun en bilindik yaný yaramaz yoksullarý ýslah etmesidir. Aslýnda Jane’nin aklý bu okuldan sonra küçülmeye baþlar. Bronte kardeþlerden üçünün ölümü Lowod’da esere aksettirilmiþtir. Lowod okulundaki tifüs salgýný Jane’in en yakýn arkadaþý ve okulun en bilge öðrencisi Helen’i ölüme sürüklemiþtir. Bence Helen Charlotte Bronte’in ablasý Maria’nýn kendisidir. Charlotte Bronte erken yaþlarda üç ablasýný yitirmiþ bir yazar. Emily Bronte’ye göre daha Victoriacý sayýlýr. Neyse biz roman karakterlerimizin nasýl ýslah olup Kraliçe Vicktoria’nýn fedakar ve ahlaklý kadýnlara dönüþtüklerini irdelemeye dönelim. Þunu unutmayalaým hiç bir eleþtiri Charlotte Bronte’nin kötü yazar olduðu anlamýna gelmez. Ama romanýn baþýndan sonuna kadar yoksullarýn yaþadýðý facialar anlatýlýrken hatta güçlülerle aralarýndaki çeliþkiler dillendirilirken en ayrýntýsýna kadar; dönemin Ýngiltere’sindeki iþçi hareketlerinden söz edilmemesi biraz tuhaf bir yazarlýk olur. O dönem Ýngiltere’de ne oldu? Ekonominin deðiþkenleri, deðiþkenlerinin savaþýmlarý edebiyatý sanatý sosyal iliþkileri nasýl etkiledi sorularýnýn yanýtýný arayalým. Aslýnda Jane Eyre þahsýnda Charlotte’nin kafasýna vuralým. Temel sorunu yoksulluk ve zenginlik arasýndaki çeliþkilerin belirlediði bir romanýn, iþçilerin toplumsal yapýyý darmadaðan etme eylemlerinden, dönem Avrupasýndaki toplumsal çatýþmalarýn sözünün edilmemesi bir handikap gibi duruyor. Olay kurgusunu ve roman yazma tekniklerini bu derece iyi bilen bir yazar sadce Lord Byron!u La Fontain’i okumamýþtýr muhtemelen... Neyi okuduðundan ziyade okuduðundan ne anladý sorusu daha gerçekçi gibi duruyor.

Victoria dönemi ekonomisi aslýnda bir savaþ ekonomisidir ki Fransýz ve Osmanlý devletleriye iþbirliði halinde Kýrým Savaþý yapýlmýþtýr. Muhtemelen Jane Eyre’nin ya da Charlote Bronte’nin Osmanlý halýcýlýðýna övgüsü bu iþbirliðinin bir yansýmasýdýr. Yine az komplovari düþünüldüðünde o dönem yazýlan edebi eserlerin çoðunda özürlü çocuklar, bir köþede tanrýnýn yeryüzüne sýnamak amacýyla gönderdiði sakat çocuklar hep iyimser düþünür; aziz ya da azize olurlar. “Helen’i yýllardan beri tanýrým, önceleri onun kaderinin en kötüsü olduðunu düþündüm, en sonunda onun tüm ýstýrabýna raðmen ne kadar mutlu olduðunu gördüm, ne kadar iyi, iþe yarar ve sevilen... “ bu alýntý koca bir felsefenin bir özetidir.” Helen özürlü deðil belki ama hastadýr ve romanýn bir yerinde "öldüðünde tanrýnýn yanýna gideceði için" mutludur.

Yine 1835’de seçim hakký isteyen iþçilerin ayaklanamsý hiç mi görülemedi yazar tarafýndan! Bu dönemde sanayinin geliþmesiyle Ýngiltere’deki sýnýfsal yapýnýn yeni sahipleri burjuvalar ve proleterler olmuþken Jane’nin ne çocukluk okulunda ne de sonraki mürebbiyelik dönemlerinde bu sýnýfsal yapýlarýn kiþiliklerinden söz edilmemiþ olmasý da gülünç. sadece burjuva olanýnýn erdemlerinden, ahlakýndan söz edilmesi onun üzrine roman tezinin geliþtirilmesi açýkça “akýl tutulmasý” olarak deðerlendirilebilir. Bay Rochester'in Fransa'dan evlatlýk olarak getirdiði küçük yaramaz kýz Adele'nin annesinin durumu az Fransýz burjuvalarýna yönelik eleþtirel yaklaþýmlar bile durumu kurtarmýyor. Çünkü Ýngiliz burjuvazisi yüksek nitelikelere sahiptir tezi güçlü bir þekilde eserde savunuluyor. Romantizm adýna olsa bile...Kaba olan, iðrenç olan sonradan görme, sonradan üst sýnýfýn arasýna girmiþ yoksul orjinli zamane zenginleridir. Bayan Reed belki de bunu temsil eder.

Victoria Ýngiltere’sinde din kiþisel alanda olduðu kadar kamusal alanda da önemli yer tutuyordu. Öyle ki ticari hayatta, yerleþik sosyal kurumlarda din adeta bireyin yönetime karþý sorumluluk duymasýnýn bir sonucuydu. Romanýn çok ileri bölümlerinde göreceðiz ki Jane Eyre adeta Lowod Okulundaki zalim din adamlarýnýn tüm davranýþlarýný unutmuþ gibi yüce bir gururla! Bay Rochester’i per periþan eder.

Jane Eyre rastlantý sonucu sýðýndýðý evin delikanlý papazý Snt. John’un Hindistan gezisini de safdillikle sýradan bir ulvi görev aþký, misyonerlik olarak deðerlendiriyor. Dönemin Ýngiliz sömürgeciliði tanrýsal bir kuvvetle ve adeletle sömürgelerden meta giriþi yaptýrtyor .

Yine bu dönemde geleneksel centilmen Ýngiliz güçlüsüyyle tanrýsal bir kahramanlýk tipi yaratýlmýþ yoksul kýzlara eðer uslu ve ahlaklý olursanýz bu güçlü erkeðe ulaþýrsýnýz mesajý verilmiþtir. Ýngiliz güçlüsü kadýn ve erkeðin tanrýya olan sarsýlmaz inancýn yararcýlýðý üzerinde önemle durmuþtur. John locke’nin, john Fowles’in o muteþem! Ýdeal insan ve karakter özellikleri anlaþýlan Bronte’yi zirveye çýkarmýþ. Jane Eyre bir yetiþkin olmasýna raðmen ve aklýnda sürekli güçlü bir erkek arayýþý olmasýna raðmen hiç bir zaman cinsel arzularý olmamýþtýr. Zaten Bay Rochester saðlýklý bir erkekken ona sadece tanrýsal bir saflýkla aþýk olmuþtur. Bedeninin hiç bir bölgesi ýslanmamýþtýr. Oysa burjuva aþklarýn feodal aþklarý sollamasý ýslaklýkla ilgildir. Yani burjuva bir erkek bir kadýnýn bakýþýný sanýrým sütbeyaz kalçalarýný ovmak için beðenecektir. Kadýnýn üremeye katkýsý artýk önemini yitirmiþtir. Bence Jane Eyre’nin bir çýkmazý da bu...yani Charlotte Bronte’nin çýkmazý. Hem ben gibi bir erkek okuyucu kalçalarýnýn þehveti esere yayýlmýþ kadýný merak etmesi ve görmeyince yazara saldýrmasý kadar normal bir durum yoktur. Bunu demek benim hakkým.

Cengiz MAÇOÐLU



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Samatya'da Ay Iþýðý Cinayeti [Öykü]
Tanrýnýn Huzurunda [Öykü]
Gebze'de Bedava Bir Gün [Öykü]
Kertenkele ve Ben [Öykü]
Çið Gözlünün Yanýnda [Öykü]
Aj (L) Anýn Karmaþasý [Öykü]
2 Yazý [Deneme]
Dostoyevski'nin Sosyal Gerçekçiliði [Eleþtiri]
Zayýf Tel Kompleksi ve Fatih Altaylý Gazeteciliði [Eleþtiri]
Bir Seçim Masalý ve Mýzýkacý Hafifliði; Dtp"nin Ýflas Ettirdiði Gazetecilik ve Siyasetçilik [Eleþtiri]


CENGÝZ MAÇOÐLU kimdir?

Bir yayýnevinde eðitim yayýnlarý editörlüðü ve çocuk edebiyatý yayýnlarý danýþman editörlüðü yapýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
çehov, gogol, nazým hikmet, nevzat çelik, emma goldman, bakunin, orhan veli kanýk, cemal süreya ve daha niceleri...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © CENGÝZ MAÇOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.