..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Sayým Çýnar




5 Mayýs 2008
Söyleþi - Reþat Çalýþlar: Þahan Gökbakar'ý Fazýl Say'a Tercih Ederim.  
Sayým Çýnar
Genç yazar ve internet fenomeni Reþat Çalýþlar’ý uzun süredir tanýyorum. Uzun süreden beri entelektüel iþlerle meþgul. Yeni Binyýl, Radikal, Habertürk, Milliyet gibi çeþitli gazetelerin çeþitli eklerine, Yapý Kredi Yayýnlarý'nýn Kitap dergisi ile Hayvan, Öküz ve Picus dergilerine deneme ve eleþtiriler yazdý, yazmaya devam ediyor. Son yýllarda ise basýlý yayýnlardan uzaklaþýyor ve internet dünyasýna yöneliyor. Medyatava, Onpunto, Siyahkahve gibi sitelere yazdý ve yazmaya devam ediyor. Ekþi Sözlük baþta olmak üzere bütün sözlüklerde yer alýyor. Beni Kalbimden Vuranlar Var Ya adlý bir romaný var. Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra, önce Darmstadt Üniversitesi'nde sosyoloji okuyan Çalýþlar, Mainz Üniversitesi'nde karþýlaþtýrmalý edebiyat ve ardýndan Romanoloji bölümlerine kayýt yaptýrdý. Madrid'e gidip Ýspanyolca öðrendi ve Ýspanyol üniversiteleri sýnavýna hazýrlandý. Sonra Madrid Complutense Üniversitesi'ni kazandý. Bilgi Üniversitesi'nin Karþýlaþtýrmalý Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu. Yeni deneme kitabý Arabesk Anarþi ilgi çekeceðe benziyor. Üç yýl önce Sabah gazetesinde ilk söyleþisini de bana vermiþti


:DBJI:
Genç yazar ve internet fenomeni Reþat Çalýþlar’ý uzun süredir tanýyorum. Uzun süreden beri entelektüel iþlerle meþgul. Yeni Binyýl, Radikal, Habertürk, Milliyet gibi çeþitli gazetelerin çeþitli eklerine, Yapý Kredi Yayýnlarý'nýn Kitap dergisi ile Hayvan, Öküz ve Picus dergilerine deneme ve eleþtiriler yazdý, yazmaya devam ediyor. Son yýllarda ise basýlý yayýnlardan uzaklaþýyor ve internet dünyasýna yöneliyor. Medyatava, Onpunto, Siyahkahve gibi sitelere yazdý ve yazmaya devam ediyor. Ekþi Sözlük baþta olmak üzere bütün sözlüklerde yer alýyor. Beni Kalbimden Vuranlar Var Ya adlý bir romaný var.

Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra, önce Darmstadt Üniversitesi'nde sosyoloji okuyan Çalýþlar, Mainz Üniversitesi'nde karþýlaþtýrmalý edebiyat ve ardýndan Romanoloji bölümlerine kayýt yaptýrdý. Madrid'e gidip Ýspanyolca öðrendi ve Ýspanyol üniversiteleri sýnavýna hazýrlandý. Sonra Madrid Complutense Üniversitesi'ni kazandý. Bilgi Üniversitesi'nin Karþýlaþtýrmalý Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu. Yeni deneme kitabý Arabesk Anarþi ilgi çekeceðe benziyor. Üç yýl önce Sabah gazetesinde ilk söyleþisini de bana vermiþti.

Ýlk romanýnýz "Beni Kalbimden Vuranlar Var Ya" ile edebiyat dünyasýna adým atmýþtýnýz. Þimdiyse bir deneme kitabý. Roman yazmakla deneme yazmak arasýnda ne gibi farklar var?

Deneme yazmak benim için daha kolay. Zaten gündelik yaþamýmdaki sohbetlerimde de sürekli kýsa kýsa denemeler üretiyorum. Okuduðum metinler de aðýrlýklý olarak deneme, inceleme, kuram türünde. Deneme, benim için bir yaþam tarzý. Özellikle de Alman deneme yazarlarýndan çok etkilendim. Mesela Nietzsche de benim gözümde bir deneme yazarýdýr. Son dönemde Nietzsche’yi baþtan okumaya baþladým ve özellikle deneme türünün biçimsel kullanýmý açýsýndan çok faydasýný gördüm.
Roman ise tamamen farklý bir þey. Romanda kurgu, dil vb. unsurlar daha önemlidir. Zanaatkarlýk önemlidir. Denemede ise zanaatkarlýktan çok fikirsel ve düþünsel birikim belirleyicidir. Romanýn iyisini yazmak çok zordur, ama kötüsünü yazmak dünyanýn en kolay þeyidir. Ben edebiyat dünyasýna romanla giriþ yaptým. Romanýmýn tamamý anlaþýlmadý. Sadece içindeki deneme kýsýmlarý anlaþýldý. Ben de bu nedenle insanlarýn beni anlamalarý için deneme türünü seçmem gerektiðine karar verdim.

Günümüzde roman türünün krizde olduðunu düþünüyorum. Çünkü roman okumak için büyük konsantrasyon gerekiyor. Ýnsanlarda da bu konsantrasyon kesinlikle kalmadý. Deneme ise daha kýsa yazýlardan oluþan bir tür olduðu için parça parça okunabilir. Ayrýca, internet de deneme yazýmý için elveriþli bir platform, ama roman yazýmý için elveriþli deðil. O nedenle deneme türünün geleceðinin romanýn geleceðinden daha parlak olmasý mümkün.

Sizin kuþaðýnýzda tikilik diye bir þey var. Tiki kýzlarý çekici buluyor musunuz? Size en yakýn en ünlü tiki kýz hangisidir?

Tiki kýzlarý üst sýnýf kýzlarýn bir kategorisi olarak deðerlendirmek lazým. Tiki kýzlarý çekici buluyorum. Ama tiki olmayan üst sýnýf kýzlarýný da çekici buluyorum. Uzun süreli bir iliþki için ideal olan kýzlar üst sýnýf kýzlarýdýr. Orta sýnýf kýzlarýný tercih etmek doðru deðil, çünkü orta sýnýf kýzlarý üst sýnýf kýzlarýnýn imitasyonu olarak yaþýyorlar. Üst sýnýf kýzlarýný 20 yýl geriden takip ediyorlar. Ama orta sýnýf kýzlarý ile tek gecelik bir iliþki ya da ufak bir flört güzel olabilir, çünkü varoluþlarýndaki sahtelik, ikiyüzlülük, kendi olmayý baþaramama durumu ve erkekleri sömürme eðilimi vb. seksidir. Orta sýnýf kýzlarý, kendisi olmayý baþaramayan kýzlardýr. Üst sýnýf kýzlarý ise çok daha þeffaf, kendisi gibi olmayý baþaran, kendisi gibi yaþayan, açýksözlü, karakterli kýzlardýr. Gerçi üst sýnýf kýzlarýnýn orta sýnýf kýzlarýna kýyasla daha kötü kalpli ve daha acýmasýz olduklarý söylenebilir ama bu da zekalarýnýn ve karakter saðlamlýklarýnýn bir sonucudur. Üst sýnýf kýzlarýný elde edebilecek çekiciliðe sahip olan bütün erkeklere tavsiyem, uzun süreli iliþkiler için orta sýnýf kýzlarýný akýllarýnýn ucundan bile geçirmemeleridir.

Kitabýmda tiki kýzlarý detaylý olarak anlattým. Bilgi üniversitesinde tiki kýzlarý tanýma ve gözlemleme fýrsatý buldum. Tiki kýzlar, toplumun genelinin gittiði yönün analiz edilmesi açýsýndan son derece önemliler. Tiki kýzlarýn ünlü olanlarýyla da tanýþtým ama isimleri bende kalsýn.

Gençliðin kitap okuduðunu düþünüyor musunuz?Türk edebiyatýnda kimleri okuyorsunuz?

Gençlik kitaplardan hýzla uzaklaþýyor. Bu kadar alternatif medya varken kitap okumak pek kolay olmuyor. Ýnsanlar kitaba para ayýrmayý da artýk tercih etmiyorlar. Belli bir grup da Ýngilizce kitaplar okumayý tercih ediyor. Türk kitap sektörünün uzun vadeli geleceðini hiç iyi görmüyorum.

Ýnternette daha çok neleri takip ediyorsunuz? Ekþi Sözlük’e nasýl bakýyorsunuz?

Ýnterneti son derece çok yönlü bir þekilde kullandýðýma inanýyorum. Akla gelebilecek her þey için interneti kullanýyorum. Ekþi Sözlük, bir dönem büyük bir çýkýþ yakaladý. Ama artýk durgunluk evresine girdi. Ekþi Sözlük yönetiminde büyük bir statükoculuk var. Artýk Ekþi Sözlük dýþýnda da önemli yazýnsal ortamlar oluþtu Türk internetinde. O nedenle Ekþi Sözlük’ ün kendini bir dönüþümden geçirmesi gerekiyor. Ama þu anki durgunluða raðmen Ekþi Sözlük’ ün hala bir gücü ve kitlesi var.

Türkiye’deki entellektüeller hakkýnda neler düþünüyorsunuz?

Türk entelektüellerinde çok büyük bir bencillik ve ego þiþkinliði sorunu var. Bu konuda zamanýnda þöyle bir þey yazmýþtým:
“ego sorunu, Türk entelektüellerinin kesinlikle ve açýk farkla en büyük sorunudur. Ego sorunu her entelektüelde kendisini farklý þekilde ortaya koyar. Kimi sürekli kendiyle övünür, kimi herkese aþýrý mesafeli ve soðuk davranýr, kimi kendi kliðinden olanlarý dünyanýn en müthiþ insanlarý olarak diðer herkesi de gerizekalý olarak görür, kimi sürekli kavga çýkartýr, kimi eleþtiriye gelemez, kimi kýskandýðý entelektüellerin övülmesine tahammül edemez, kimi karþýsýndakilere sürekli laf sokar, kimi komplekslidir, kimi çapkýn görünmeye çalýþýr, kimi yazarlýk/gazetecilik/akademisyenlik/sanatçýlýk vb. þeyler dýþýnda bir mesleði olan herkesi küçümser. Akýl sýr ermez boyutlara varan bir olaydýr.”

Ailenizde herkes yazar. Ýpek Çalýþlar, Oral Çalýþlar ve de Reþat Çalýþlar. Aranýzda fikir ayrýlýklarý oluyor mu?

Evet özellikle siyasi konularda büyük fikir ayrýlýklarý var. Türk yurtseverliðine olan eðilimim, özellikle annemi rahatsýz ediyor. Hatta annemin bir arkadaþýnýn kýzý bir yazýmý okuduktan sonra “Reþat faþist olacak” demiþ. Bu beni sevindirdi. Çünkü anne-babamýn çevresindeki bazý kiþilere göre faþist bir pozisyonda olmak, Türkiye geneline göre normal bir pozisyonda olmak demektir.

AKP hakkýnda ne söyleyebilirsiniz? AKP kapatýlýrsa neler hissedersiniz?

Güncel politik durum bazýnda deðerlendirildiðinde kendimi nispeten yakýn hissettiðim oluþumun AKP olduðunu söyleyebilirim. Tabii bir yazarýn siyasi olarak angaje olmasýnýn ne kadar doðru olduðu tartýþýlabilir, ki ben zaten AKP için angaje olmuþ deðilim, ama þu anki koþullarda Türkiye için en iyi seçeneðin AKP olduðunu düþünüyorum.

Diðer taraftan, AKP ile iþbirliði yapan sol-liberal ya da liberal entelektüellere kendimi yakýn görmüyorum. Onlar AKP’ yi kullanarak Türk milliyetçiliði ile ve cumhuriyet geleneðiyle hesaplaþmaya çalýþýyorlar. AKP’nin Türk milliyetçiliðini ve cumhuriyet geleneðini post modern bir form içinde sürdürdüðünün farkýnda deðiller. AKP’yi bir sol-liberal parti zannediyorlar. Yani AKP’yi kendileri gibi zannediyorlar. AKP iyi ki de onlar gibi deðil. Zaten onlar gibi olsaydý bu noktaya gelemezdi. AKP’ye sempati duymama raðmen, Türkiye’deki diðer akýmlarý ve gelenekleri de anlamaya çalýþýyorum. MHP’yi de anlamaya çalýþýyorum, CHP’yi de. MHP’nin ve CHP’nin þu anki politikalarýna karþý olmama raðmen, onlarý yaratan sosyolojik arka planý anlamaya çalýþýyorum ve saygýyla karþýlýyorum. Bir CHP’li ile de bir MHP’li ile de ortak bir dil yakalayabileceðimi düþünüyorum.AKP’nin kapatýlmasýna ise kesinlikle karþýyým. Her þeyden önce ekonomik durumdan ötürü karþýyým. Ýkinci olarak demokrasi nedeniyle karþýyým.

Apolitik bir kiþiliksiniz deðil mi? Zaman zaman ilginç þeyler yapýyorsunuz. Fethullah Gülen 'in bir sözünü web sitenizin tepesine yerleþtirdiniz: "Ciddiyetsiz ve laubali insanlarýn, ibadetlerinde de ciddiyet yoktur." Fethullah Gülen sizin için ne ifade ediyor?

Yaklaþýk 27-28 yaþýma kadar kendimi apolitik olarak tanýmladým. Bu, Ýstanbul elitinin içinde yetiþmemden kaynaklanmýþ olabilir. Ýstanbul eliti, özellikle de bu elitin genç olanlarý, politikadan anlamazlar. Ya apolitik olurlar, ya da belirli bir politik görüþü anlamadan benimserler. Ama artýk kendimi apolitik olarak tanýmlamýyorum. Türkiye gibi bir ülkede apolitik olmanýn ancak toplumdan ve hayattan kopuk olmak anlamýna gelebildiðini düþünmeye baþladým. Çünkü Türkiye’nin sosyolojisi ve psikolojisi her açýdan politikayla iç içe. Türkiye’de söylenen her merhabanýn içinde politika var.

Yani artýk politik biriyim. Ama politik duruþum, “tek boyutlu” deðil. Saðcý-solcu, liberal-devletçi, laik-dinci, milliyetçi-küreselci gibi kutuplarýn kesinlikle dýþýndayým. Belli bir noktada milliyetçi, baþka bir noktada küreselci, belli bir noktada liberal, baþka bir noktada devletçi, belli bir noktada Atatürkçü baþka bir noktada muhafazakar olabilirim. Örneðin Cumhuriyet mitinglerinin Türklük bilincini yeniden canlandýrma çabasý hoþuma gitti, ama Türklük bilincinin AKP’ye karþý canlandýrýlmaya çalýþýlmasýný anlamsýz buldum. Bence Türklük bilinci AKP’ye ya da baþka bir partiye karþý deðil kendi içinde yaþamalý. Atatürkçülük, Anti-AKP yüzeyselliðiyle yaþanmamalý. Atatürkçülüðü AKP’ye karþý bir bayrak olarak kullanmak, Atatürkçülüðü küçümsemektir. Türklüðü AKP’ye karþý konumlandýrmak, Türklüðü küçümsemektir. Ben Atatürkçülükten yanayým ama daha derin bir Atatürkçülükten yanayým. Toplumun %47’sini reddeden bir Atatürkçülükten deðil toplumun tamamýný kucaklayabilecek bir Atatürkçülükten yanayým.Çeliþkilerim var ama bu düþüncelerimin tutarsýz olduðu anlamýna da gelmiyor. Ama benim düþüncelerimin tutarlýlýlýðý arka plandadýr. Yüzeyde deðildir. Yüzeyde tutarsýz olabilirler.

Fethullah Gülen’e gelince… Fethullah Gülen’in tarzýný ilginç buluyorum. Kurduðu bazý cümleleri ilginç buluyorum. Ýnsanlarý coþturmasýný, aðlatmasýný, peþinden sürüklemesini ilginç buluyorum. Bence Fethullah Gülen bir sosyolojik fenomendir, bir edebiyatçýdýr, bir stilisttir. Siyasi gücü ise abartýldýðý kadar büyük deðildir. Siyasi olarak “Fethullah tandanslý” deðilim. Dünya görüþüm, yaþam tarzým ve kiþilik yapým Fethullahçýlýkla kesinlikle uyumlu deðil.Ama Fethullah Gülen’ le ilgili üretilen komplo teorilerini bazen o kadar akýldýþý buluyorum ki, içimden Fethullah Gülen’i savunmak geliyor. Örneðin Tuncay Özkan da ulusalcý kesimin Fethullah Gülen’i. Ama Tuncay Özkan’ýn Fethullah Gülen kadar ilginç olduðunu düþünmüyorum.


Fazýl Say’ ý dinliyor musunuz? Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazýl Say’ýn “Türkiye’yi terkedebilirim” sözlerini nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Fazýl Say’ý ilk gördüðümden beri antipatik bulmuþumdur. Fazýl Say, sanatýyla da, duruþuyla da, kiþiliðiyle de “olmasa da olur” diyebileceðimiz kiþilerden biridir. Ýyi piyano çalan, bunun dýþýnda da hiçbir pozitif özelliði olmayan bir kiþidir. Kitabýmda Fazýl Say’a karþý AKP’yi savundum. Türkiye’de gerçek anlamda kültür üreten kiþiler daha çok pop camiasýndan, arabesk camiasýndan, türküyle ilgilenenlerden falan çýkar. Çünkü pop, arabesk ve türkü Türkiye’yi ortaya koyan müzik türleridir. Sezen Aksu’nun, Onno Tunç’un, Nilüfer’in, Kayahan’ýn, Kemal Sunal’ýn, MFÖ’nün, Cem Yýlmaz’ýn, Þahan Gökbakar’ýn vb. bu ülkenin kültürüne Fazýl Say’dan çok daha büyük katkýsý vardýr.

Diðer taraftan, Türkiye’de gündelik yaþamda da bol miktarda kültür üretilir. Örneðin esnaflarýn gündelik sohbetlerinde son derece ilginç kültürel deðerler üretilmekte, ilginç ifadeler kullanýlmaktadýr.

Fazýl Say’ýn batýda zaten daha iyi þekilde yorumlanan klasik müzik eserlerini bir Türk olarak yorumlamasýnýn sanatsal olarak herhangi bir þey ifade ettiðini düþünmüyorum. Benim gözümde, orijinal bir espri yapabilen, orijinal bir cümle kurabilen, orijinal bir konuþma stili yakalayabilen bir esnaf Fazýl Say’dan çok daha fazla sanatçýdýr.

Fethullah Gülen’in yaptýklarýný baþtan aþaðý Türkiye’ye zararlý bulabilirsiniz, ama Fethullah Gülen bu topraklarýn kültürünü kullanarak özgün bir konuþma stili yarattý ve bu stil kitlelerin gündelik yaþamlarýna özgün renkler kattý, insanlarý coþturdu, aðlattý. Gerçek bir damarý yakaladý. Fazýl Say ise hiçbir gerçek damarý yakalayamadý. Sadece “protokol gereði” önemsendi. “Dahi piyanist” kontenjanýný kullandý.

Benim gözümde Fethullah Gülen Fazýl Say’dan kat kat daha büyük bir sanatçýdýr. Ama bu sözümden yola çýkarak hakkýmda “bu adam Fethullahçý” ya da “bu adam dinci” gibi sonuçlara varýlmasý da komik olur tabii ki. Fethullahçý deðilim, Fethullahçýlýðýn herhangi bir biçimine eðilimim yok, yeri geldiðinde Fethullahçýlýkla ve Fethullah Gülen’le dalgamý da geçmesini bilirim… Burada anlatmak istediðim þey sadece Fethullah Gülen’in halkýný tanýdýðý, halkýnýn nabzýný tutabildiði, Fazýl Say’ýn ise halkýna yabancý olduðu. Ama Fazýl Say’ýn “halkýna yabancý bir aydýn” olduðunu da düþünmüyorum, çünkü Fazýl Say’ýn bir aydýn olduðunu düþünmüyorum. Halkýna yabancý aydýn örneði arýyorsanýz en mükemmel örnek Orhan Pamuk’tur. Gerçek bir aydýndýr, ama diðer taraftan gerçekten de halkýna yabancýdýr.

Kendi halinde yaþayan bir insaným, herhangi bir cemaate ait deðilim…Sadece Doðunun orijinal renkleri ilgimi çekiyor ve Fethullah Gülen’i bu renklerden biri olarak görüyorum. Fazýl Say’da ise kesinlikle bir orjinallik görmüyorum.
Bence Fazýl Say, Türkiye’deki çarpýk kültür politikalarýnýn özeti gibi. Fazýl Say’a hayran olduðunu söyleyen insanlarýn en fazla yüzde beþi Fazýl Say’ýn müziksel anlamda tam olarak ne yaptýðýnýn farkýndadýr. Geri kalan yüzde doksan beþ ise hayran olacak piyanist arayan þaþkýn bir kitle. Klasik müziði çok seven biri deðilim ama eðer caným klasik müzik isterse Youtube’u açar Glenn Gould dinlerim. Fazýl Say’ýn “Türkiye’yi terk edebilirim” demesi, varoþlarda klasik müzik yapmak istemesi falan hep Türkiye’deki tepeden inmeci ve elitist kültür politikalarýnýn yansýmasý olan davranýþlar. Ayrýca bazý Türklerin yurtdýþýnda elde ettikleri baþarýlarýn Türkiye’de çok fazla reklamý yapýlýyor. Emin olun ki bu kiþilerin çoðuyla yurtdýþýnda pek kimse ilgilenmiyor. Yurtdýþýnda büyük baþarýlar kazanýyor gibi bir imaj verip bu yolla kendini Türkiye’de pazarlayan kiþilerden býktým. Yurtdýþýnda ciddi bir baþarý kazanmýþ Türklerin sayýsý son derece az ve Fazýl Say kesinlikle bunlardan biri deðil.

Kitabýnýzda bir þey dikkatimi çekti. Bütün alýntýlar internetten yapýlmýþ. Ýlk kez böyle bir þey yapýlýyor deðil mi?

Türkiye’de daha önce pek denenmedi herhalde. Hayatýn nabzý artýk internette attýðý için, ben kendime referans olarak basýlý metinleri deðil internet kaynaklarýný alýyorum. Zaten iletiþim içinde olduðum insanlarýn da büyük bölümü internetten.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: TEÞEKKÜR
Gönderen: YUSUF ALPASLAN ÖZDEMÝR / , Türkiye
16 Þubat 2011
Emeðinize yüreðinize beyninize saðlýk




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eddi Anter. Kumbara - Söyleþi
'Diriliþ Operasyonu, Türkiye Gündemini Tamamen Ýçine Alacak'
Ömer Çelebi, Deviniþ Projesi - Söyleþi
Hayat Bir Yutturmaca Mýdýr? Söyleþi


Sayým Çýnar kimdir?

1989'da kitap satýþ iþine baþlayan Sayým Çýnar, "Türkiye'de paket kitap satan sistemin dýþýnda bir iþ yapmak istedim. Bir bavul alýp iþe baþladým. Pera Akademisi tiyatro bölümünü bitirdim. Yararýný da kitap satarken görüyorum. Çünkü daha iyi iletiþim kuruyor ve doðaçlama yapar gibi iþimi yapýyorum" diyor. Kitap sektöründe son yýllarda ciddi bir pazarlama stratejisi olduðunu vurgulayan Çýnar, "Kitabýn parasýný ödemek istemeyen insan, o kitabý okumayacaktýr" diyecek kadar da bu iþin piri olmuþ. Çýnar þunlarý söylüyor: "Etiket fiyatýna 4 taksitle kitabý okuyucunun ayaðýna kadar götürüyorum. Ýnsanlarýn ruhsal bir kýrýlmasý varsa okumaya baþlýyor. Günde 75 kitap taþýyorum. Basit bir hesap yaparsak, 14 yýlda 300 bin kitap taþýmýþým demek ki. Kültür hayatýna katkým fena deðilmiþ hani. . . " Pek çok yazarýn menajerliðini de yapan genç kitapçý, Ahmet Ümit, Tayfun Pirselimoðlu, Esmahan Aykol, Hakan Býçakçý, Metin Üstündað, Nedim Þener gibi isimlerle çalýþmýþ. Þu sýra magazin yazarý Þenay Düdek'in çýkaracaðý kitapla ilgileniyor: "Edebiyat camiasýný yakýndan tanýrým. Yazarlarýn psikolojisi çok farklýdýr. Her þeyden önce çocuk büyütür gibi bir yatýrým olarak görürler yazdýklarý kitabý. Yazarlarla belli bir yakýnlýðým olduðu için artýk kitaplarýný yazmadan önce bana vermeye baþladýlar. Onlara önerilerde bulunuyor, yayýnevi bulmalarýna yardýmcý oluyorum. Ödeme konularýný bile takip ediyorum. Yazar menajerliði de böyle bir þey. " Halen Nokta Yayýnlarý'nýn halkla iliþkilerini yürüten Çýnar, sabah dokuzda mesaisine baþlýyor ve bir günde en az 30 kiþiyle görüþtüðünü söylüyor: "Neredeyse tüm gazetelere her gün giderim. Bu iþi ilk yapmaya baþladýðýmda hastane ve okullara da gidiyordum. Artýk sýradan insanlara kitap götürmüyorum. "

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Sayým Çýnar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.