Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Avunsun aðlamasýn diye görevlilerin verdiði gofret basmadan yapýlmýþ yeþil elbisesinin kedimeli beyaz yakasýný kirletmiþti. Aðzýnýn sol köþesinde çenesine doðru uzanan gofret artýðýný sol elinin üst kýsmýyla sýyýrýverdi. Krem üstü kahverengi çizgilerle kaplý yer taþlarýna dikti daha sonra gözünü. Bu taþlara uzun süre bakýp düþüneceðinden habersiz. Yaþýtlarýndan ufak kalmýþtý Yusuf. Zayýftý, çelimsizdi ama kardeþi için kavgaya girebilecek kadar gözü karaydý. Üzerinde annesinin dört yýl önce ördüðü süveterle mavi bir gömlek vardý. Süveter dört yýl içinde bedenine biraz daha yapýþmýþ nefes almasýný zorlaþtýran darlýðaulaþmýþtý. Yakasýnýn hemen altý yýrtýlmýþ, yýrtýlan yerinden aþaðýya doðru ilmekler kaçmýþtý üstelik. Olsun yine de lacivert rengin üstüne baklava dilimli süveteri en sevdiði eþyasýydý onun. Kiraz önlerinde yürüyüp giden siyah takým elbiseli kýsa boylu zayýf adama yetiþebilmek için hýzla yürüyen aðbisine arada bir koþar adým atarak yetiþiyordu. Sýkýca tutmuþtu aðbisinin soðuk derisi sert elini. Býrakmayacakmýþcasýna. Telaþlý ayak sesleri ile çýnlayan koridorda radyodan sýzan müzikle dýþarýda yaðan yaðmurun aðaç dallarýna çarpan sesi ve gri bulutlarý parçalarcasýna, göðü delip bir þelale misali gökyüzünde ne kadar su varsa hepsini oraya dökecekmiþcesine gürleyen gök gürültüsünün sesi vardý. Her gök gürlediðinde küçük kýzýn gözleri büyüyor, aðbisinin elini biraz daha sýký tutuyordu. Deniz gibiydi Yusuf'un gözleri. Deniz gibi mavi deðil ama deniz gibi derin. Ve bu derin gözlerde tereddütlü bir mutluluk ifadesi vardý. Ne amca oðullarýyla kavgaya tutuþacaktý, nede yengesi kardeþinin kollarýnda sigara söndürecekti. Sonsuz mutluluðu bundan tereddütüyse bilmediði tanýmadýðý bu insanlardý. Koridor bitti. Büyük tahta bir kapý açýldý önlerinde. Büyük buzlu camlarý ile yeþil bir kapý. Bir sürü kapýnýn olduðu baþka bir koridordaydýlar þimdi.Ayrý odalara gitme vakti gelmiþti. Güçsüz görünen zayýf adam kendinden beklenmeyen bir çeviklikle Kiraz'ý Yusuf'un elinden hýzla çekip uzaklaþtý. Kiraz'ýn aðlayýp sýzlanmaya vakti bile olmadý. Son kez aðbisini görme umudu ile arkasýna baktý o kadar. Yusuf'un zorla gülümseyen yüzüne somurtarak karþýlýk verdi. "Sen burda bekle ben kardeþini yatakhaneye býrakýp geleceðim" diye seslendi adam giderken. Yusuf derin bir nefes aldý, kolay kolay geri veremedi nefesi soluksuz kaldý. Vücudundaki bütün kan çekilmiþ damarlarýný buz kaplamýþtý sanki. Ýyi kötü tüm insanlardan sakýndýðý kardeþinin kendisini anne, baba ve daha sonra sevgili yerine koyacaðýndan habersiz baktý ardýndan. Kiraz aðbisine kýyasla daha þanssýz baþlamýþtý hayata. Daha doðar doðmaz müthiþ bir acý kaplamýþtý bedenini. Apartman boþluðunun soðuk taþýyla bir. Babasý bildiði adamýn aðbisinin aðzýndan kan gelinceye kadar dövdüðünden, anne diye seslendiði kadýnýn kolunda neden sigara söndürdüðünü kendine sorduðundan beri kafasý karma karýþýktý. Dört yýl zor kalmýþlardý Rýza'larda. Rýza Yusuf'un amcasýydý.Ýyi hoþ adamdýda çok çabuk dolduruþa geliyordu. Özellikle karýsý onun bu yönünü keþfettikten sonra zamanla kýlýbýk biri haline dönüþtü. Kavgacý bencil mutsuz olduðu için etrafýný mutsuz eden karýsý Ýlknur bir gün "Yetti artýk canýma tak etti.Benim doðurduðum iki velet yetmezmiþ gibi birde elalemin piçleriyle uðraþýyorum. Yatalak ablamdan bahsetmiyorum bile. Hadi oðlan neyse peki kýz? Onunla ne kan baðýn var. Kendi çocuklarýmýzýn rýzkýný niye onlara yediriyoruz. Söylesene be adam Allah öbür dünyada sormaz mý hesabýný. Hep ayný terane "Anneannesine mi býrakayým?"Ý ster cami avlusuna býrak ister anneannesine. Kardeþinin oðluna bir þey demem. Gerçi oda kardeþini öyle koruyup gözetiyor ki bizimkilerle kavgaya bile tutuþuyor bu yüzden. Yok yok, birgün aralarýna fesatlýk sokar bu kýz. Ya o gidecek bu evden, yada ben seni dört cehennem kaçkýnýyla býrakýr giderim. Gerisini sen düþün" dedi ve çekti restini. O an kader bulunduðu yerden kalktý dayanýlmaz baþka bir acýya doðru usulca býraktý kendini. Ýlknur Rýza'nýn ikinci karýsýydý. Ýlk karýsý Hediye'nin kardeþi. Zavallý Hediye. Çocuðu olmuyor diye kuma geldi kardeþi. Düðünle, davulla, zurnayla onun gibi. Hatta Rýza konuyu açtýðýnda babasý "Tabi oðlum kusur bizim kýzdaysa sana evlat veremiyorsa yenisini almak hakkýn. Doðru da düþünmüþsün, aramýza yabancý sokmanýn manasý yok. Sorarým "He" derse olur bu iþ" dedi ve yok saydý omuzlarýnda taþýdýðý beyaz hediyesini. Yarým kadýndý Hediye ve bu yarýmlýk hasta etti onu. Öyle gelip geçici bir hastalýk deðil, ölümcül bir þeydi onun ki. Kardeþ yarasýyla birleþince dönüþsüz ýzdýrap veren bir ölümün acýsý. Yusuf'la Kiraz'ýn gelmesinden bir yýl sonra öldü. Öldüðünde otuz iki yaþýnda kocaman bir kadýndý. Düþündü Rýza karýsýnýn söylediklerini. Düþündü düþünmesinede aðbisinden kendisine kalan emanete de sýrt çevirmek istemiyordu. Biliyordu. Kiraz'ý kime verirse versin Yusuf'da ardýndan gidecekti, tutamayacaktý elinde. Rýza emanete sahip çýkamadý. Býrakmadý Yusuf kardeþini. Anneanneleri hasta olduðu için yurda verdi ikisinide. Yusuf'un cebinde sakladýðý arkasýnda Gülbahar'dan Hediye'ye yazýlý anne resmi yurdun odalarýnda kaybolup gitti. Oysa o annesinin yüzünü unutmamak için büyük çaba sarf etti geceleri, bazen unuttu yüzünü yok yere uzun kirpiklerinden yaþ akýttý. Sessiz sakin bir çocuktu. Tek zaafý kardeþiydi.Kardeþiyle uðraþan herkesin önünde taþ gibi dururdu.Bir tek ona güvenir, onunda bir tek kendisine güvenmesini isterdi. Güven duygusunu hissettirecek baþkasý olmadý yurtta.Olanda bu duyguyu pekiþtirecek kadar uzun kalmadý. Yurdun dayanýksýz yer paspaslarýndan daha sýk deðiþti ablalar, anneler, müdür anne ve müdür babalar. Çok samimi dostluklar kurmayýp, mesafeli arkadaþlar edindi kendine.Kiraz ise arkadaþsýz geçirdi yurt yýllarný.Kýzlar erkekler gibi deðildi. Sýr istiyorlardý, samimiyet istiyorlardý. O ise abisinin aþýrý korumacýlýðýyla insanlardan uzak kaldý. Annesinin nasýl öldüðünü, kendisinin nasýl doðduðunu bilmeden büyüdü. Aðbisiyle paylaþtýðý yalnýzlýktan hiç þikayetçi olmadý. Bu en iyisiydi baþka türlüsü düþünülemezdi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hayriye kafalý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |